Kumar Bağımlılığı Nedir ve Nasıl Tedavi Edilir
Kumar bağımlılığı, bireylerin hayatını ciddi şekilde etkileyen, kontrolsüz kumar oynama davranışı ile karakterize edilen bir bozukluktur. DSM-5’te “Madde ile İlişkili Olmayan Bozukluklar” kategorisinde yer alması, bu durumun bağımlılık spektrumunda değerlendirildiğini göstermektedir. Bu yazıda kumar bağımlılığının belirtilerinden, nedenlerinden ve tedavi yöntemlerinden detaylı bir şekilde bahsedilecektir.
Kumar Bağımlılığı Nedir?
Kumar bağımlılığı, bireylerin kumar oynama davranışını kontrol edemediği, bu nedenle sosyal, mesleki ve ailevi alanlarda ciddi işlev kaybına neden olan bir bağımlılık türüdür. Diğer bağımlılıklar gibi, kumar bağımlılığı da kronik, tekrarlayan bir seyir izler ve bireylerin kendi başlarına bu durumdan kurtulmaları genellikle zordur.
DSM-5’e göre kumar bağımlılığının tanı ölçütleri arasında şunlar bulunur:
- Dürtü kontrolü kaybı: Kumar oynama davranışını kontrol edememe,
- Tolerans geliştirme: Daha fazla heyecan hissi için artan miktarlarda parayla kumar oynama ihtiyacı,
- Yoksunluk belirtileri: Kumar oynayamadığında huzursuzluk ve sinirlilik,
- Sosyal ve mesleki kayıplar: Kumar oynama nedeniyle işten veya aile ilişkilerinden kopma,
- Maddi kayıpların telafisi: Kaybedilen parayı geri kazanma çabası (kayıpları kovalamak).
Bu ölçütlerden en az dördünün bulunması, kumar bağımlılığı tanısı için yeterlidir.
Kumar Bağımlılığının Epidemiyolojisi
Kumar bağımlılığı, toplumun %0,1 ile %2,7’sinde görülmektedir. Risk faktörleri arasında şunlar yer alır:
- Erkek cinsiyet,
- Genç yaş,
- Düşük sosyoekonomik düzey,
- Psikiyatrik eş tanılar (örneğin, depresyon, anksiyete),
- Olumsuz çocukluk deneyimleri.
Kadınlar genellikle kumar davranışını kişisel sorunlardan kaçış amacıyla sergilerken, erkekler stratejik oyunlara ve daha yüksek risk içeren kumar türlerine yönelme eğilimindedir. Ayrıca, kumar bağımlılığı olan bireylerin intihar riski, genel nüfusa kıyasla önemli ölçüde daha yüksektir.
Kumar Bağımlılığının Nedenleri
Kumar bağımlılığı, biyolojik, psikolojik ve çevresel faktörlerin bir araya gelmesiyle ortaya çıkar. Bu nedenleri daha ayrıntılı inceleyelim:
Biyolojik Faktörler:
- Dopamin ve serotonin sistemleri: Beyindeki ödül mekanizmalarını etkileyen bu nörotransmitterlerin düzensizliği, kumar bağımlılığını tetikleyebilir.
- Genetik yatkınlık: Kumar bağımlılığı olan bireylerin birinci derece akrabalarında bu tür davranışların görülme sıklığı daha yüksektir.
Psikolojik Faktörler:
- Bilişsel çarpıtmalar: Kumar oynayan bireyler genellikle “şans döngüsü” veya “kayıpları kovalamak” gibi irrasyonel düşüncelere sahiptir.
- Dürtüsellik: Riskli kararlar alma ve ani dürtülere karşı koyamama eğilimi, kumar bağımlılığı ile ilişkilidir.
Çevresel Faktörler:
- Erişim kolaylığı: Kumar oynama imkanlarının yaygın olduğu bölgelerde bağımlılık riski daha yüksektir.
- Sosyal etkiler: Aile veya arkadaş çevresinde kumar oynama davranışının yaygın olması bağımlılığı artırabilir.
Tedavi Yöntemleri
Kumar bağımlılığı tedavisinde kullanılan yöntemler, bireyin ihtiyaçlarına ve bağımlılık düzeyine göre değişiklik gösterebilir. Bu yöntemler arasında farmakoterapi, psikoterapi ve bireyin kendi kendine baş etme mekanizmalarını geliştirebileceği yöntemler yer alır.
Farmakoterapi
- Opioid Reseptör Antagonistleri: Naltrekson ve nalmefen gibi ilaçlar, kumar oynama dürtüsünü baskılayarak bireyin bağımlılık döngüsünü kırmasına yardımcı olabilir.
- SSRI’lar (Selektif Serotonin Geri Alım İnhibitörleri): Depresyon ve anksiyete gibi eşlik eden rahatsızlıklarda yarar sağlayabilir.
- Lityum ve Diğer Glutamaterjik İlaçlar: Bipolar bozukluk gibi eşlik eden durumlarda kullanılabilir.
- Antipsikotikler: Aşırı dürtüsellik veya kontrol kaybı yaşayan bireylerde yardımcı olabilir.
Psikoterapi Yöntemleri
Psikoterapi, kumar bağımlılığı tedavisinde en etkili yöntemlerden biridir. Farklı terapi yaklaşımları bireyin bağımlılık davranışlarını anlamasına ve değiştirmesine yardımcı olur.
Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT):
BDT, kumar bağımlılığı tedavisinde yaygın olarak kullanılan bir yöntemdir. Bireyin kumar davranışını sürdüren irrasyonel düşünceleri (örneğin, “Bir sonraki elde kazanacağım” gibi) tanımlamasına ve bu düşünceleri değiştirmesine odaklanır. Ayrıca, bireyin stresle başa çıkma becerilerini geliştirmesine yardımcı olur.
Değişim motivasyonunu artırmaya odaklanan bu terapi yöntemi, özellikle değişime direnci olan bireylerde etkili olabilir. Bireyin kumar oynamayı bırakma isteğini güçlendirir.
EMDR (Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme):
EMDR terapisi, özellikle travma ve stresle ilişkili kumar bağımlılığı vakalarında etkili bir yöntemdir. Kumar bağımlılığı genellikle geçmişteki duygusal travmalarla ilişkili olabileceğinden, EMDR, bireyin bu travmalarını yeniden işlemesine ve tetikleyici durumlara karşı duyarsızlaşmasına yardımcı olabilir.
- EMDR, bağımlılığın altında yatan stresörleri hedef alır. Örneğin, bir bireyin kumara başlama nedeni travmatik bir kayıp veya yoğun duygusal stres olabilir. Bu terapiyle, birey bu travmayı yeniden işleyecek ve kumar dürtüsüne karşı dayanıklılık geliştirecektir.
- EMDR ayrıca bağımlılık döngüsüne katkıda bulunan olumsuz inançları (“Yetersizim,” “Başarısızım”) yeniden çerçeveleyerek bireyin özgüvenini artırabilir.
Kumar bağımlılığına yol açabilecek duygusal ve davranışsal örüntüleri ele alır. Özellikle “duygusal yoksunluk” veya “başarısızlık” gibi temel şemalar üzerinde çalışarak bireyin bağımlılık davranışını sürdüren duygusal ihtiyaçlarını anlamasına yardımcı olur.
Bireylerin benzer deneyimler yaşayan kişilerle etkileşim kurmasını sağlar. Grup desteği, yalnızlık hissini azaltır ve bireylerin tedavi sürecine bağlı kalmasını teşvik eder.
Aile Terapisi:
Kumar bağımlılığı, bireyin aile dinamiklerini de etkiler. Aile terapisinde, aile üyeleri bağımlılık davranışının etkilerini anlamaya ve bireye destek olmaya odaklanır.
Diyalektik Davranış Terapisi (DDT):
Bu terapi, dürtü kontrol sorunları üzerinde çalışır ve bireye duygusal regülasyon becerileri kazandırır. Özellikle, bireyin stresle başa çıkmasını ve kumar oynama dürtüsüne direnmesini sağlar.
Kumar Bağımlılığı ile Kendi Kendine Baş Etme Yöntemleri
Bireylerin tedavi sürecine ek olarak kendi kendine uygulayabileceği yöntemler de iyileşme sürecinde önemlidir:
Tetikleyicilerden Uzak Durun:
Kumar dürtüsünü tetikleyen yerlerden, kişilerden veya durumlardan kaçının. Örneğin, kumar mekanlarından uzak durmak veya kumarla ilgili sosyal çevreyi değiştirmek önemlidir.
Sağlıklı Alışkanlıklar Geliştirin:
Egzersiz, meditasyon, hobi edinme gibi aktiviteler, stresle başa çıkmayı ve kumar dürtüsünü kontrol etmeyi kolaylaştırır.
Finansal Sorumluluğu Devredin:
Mali kaynaklarınızı bir aile üyesine veya güvendiğiniz bir kişiye devrederek kumar oynamayı engelleyebilirsiniz. Ayrıca, kumar sitelerine erişimi sınırlandıran uygulamaları kullanabilirsiniz.
Günlük Tutun:
Kumar oynama isteğinizi tetikleyen durumları yazın ve bunlarla başa çıkmak için kullandığınız yöntemleri kaydedin. Bu, ilerlemenizi görselleştirmenizi sağlar.
Sosyal Destek Alın:
Kendi kendine yardım grupları, bağımlılıkla mücadelede etkili bir destek sağlayabilir.
Alternatif Ödül Sistemleri Kurun:
Kumar yerine hedef odaklı bir ödül sistemi geliştirin. Örneğin, kumar oynamadığınız bir hafta boyunca kendinizi küçük bir ödülle motive edin (örneğin, bir kitap veya sevdiğiniz bir aktivite).
Bilişsel Çalışmalar Yapın:
Kumar bağımlılığına yol açan irrasyonel düşünceleri fark etmeye çalışın. “Bu sefer şans dönecek” gibi düşünceler yerine daha mantıklı değerlendirmeler yapmayı öğrenin.
Sonuç
Kumar bağımlılığı, bireylerin yaşamını derinden etkileyen ve çözümü genellikle profesyonel destek gerektiren bir sağlık sorunudur. Tedavi sürecinde Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT), güçlü bilimsel kanıtlarla desteklenen en etkili yöntemlerden biri olarak öne çıkmaktadır. Bu terapi, bireyin irrasyonel düşünce kalıplarını değiştirmesine ve kumar davranışını tetikleyen durumlarla başa çıkmasına yardımcı olur. EMDR Terapisi, özellikle bağımlılığın altında yatan travmatik deneyimlerin ele alınmasında etkili bir araçtır ve bağımlılığın tetikleyicilerine karşı bireyin duyarsızlaşmasını sağlar.
Bireysel terapi yöntemlerinin yanı sıra, Grup Terapisi gibi destek grupları, sosyal izolasyonu azaltarak bireyin iyileşme sürecine bağlılığını artırabilir. Motivasyonel Görüşme (MG) ise, değişim isteği düşük olan bireylerde motivasyonu güçlendiren bir yöntem olarak tedavi sürecine değer katar.
Tedavi süreci boyunca bireylerin kendi kendine uygulayabileceği yöntemler de önemli bir rol oynar. Tetikleyicilerden uzak durmak, sağlıklı alışkanlıklar geliştirmek, mali sorumluluğu devretmek ve günlük tutmak gibi stratejiler, bireyin bağımlılık davranışını kontrol altına almasına yardımcı olabilir. Ancak, bu yöntemler genellikle profesyonel terapi desteği ile birleştiğinde daha etkili sonuçlar verir.
Kumar bağımlılığı tedavisinde multidisipliner bir yaklaşım, bireyin bağımlılık döngüsünü kırmasına, daha sağlıklı bir yaşam sürmesine ve sosyal ilişkilerini yeniden inşa etmesine olanak tanır. Bilimsel kanıtlara dayalı tedavi yöntemlerinin yanı sıra bireysel ve toplumsal farkındalığın artırılması, bu bağımlılığın neden olduğu sağlık ve sosyal sorunların azaltılmasında kritik öneme sahiptir.
Unutulmamalıdır ki, bağımlılık bir irade zayıflığı değil, bir sağlık problemidir. Bu nedenle, bireylerin destek aramaktan çekinmemeleri ve toplumun bu süreçte bireylere empati ile yaklaşması, tedavi sürecinin başarısını artıracaktır.
Türkiye’de Destek Grupları
Türkiye’de kumar bağımlılığıyla mücadele eden bireyler için çeşitli destek grupları ve kurumlar bulunmaktadır:
- Yeşilay Danışmanlık Merkezi (YEDAM): YEDAM, kumar bağımlılığı konusunda ücretsiz psikolojik ve sosyal destek hizmetleri sunmaktadır. Ayrıca, ailelere yönelik bilgilendirme ve destek programları da düzenlemektedir. (Yedam)
- Türkiye Bağımlılıkla Mücadele Eğitim Programı (TBM): TBM, bağımlılıklarla mücadelede farkındalık oluşturmak amacıyla eğitim programları ve kaynaklar sunmaktadır. (TBM)
Klinik Psikolog Tuğçe Turanlar
Yule Psikoloji
Kaynakça
- Çakmak, S., & Tamam, L. (2018). Kumar Oynama Bozukluğu: Genel Bir Bakış. Bağımlılık Dergisi – Journal of Dependence.
- American Psychiatric Association. (2013). Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders (DSM-5).
- Potenza, M. N. (2014). Gambling disorder. JAMA Psychiatry.
- Shapiro, F. (2001). Eye Movement Desensitization and Reprocessing: Basic Principles, Protocols, and Procedures.
- Kim, S. W., & Grant, J. E. (2001). Pharmacotherapy for pathological gambling. CNS Drugs.
- Grant, J. E., & Potenza, M. N. (2006). Pathological gambling: Clinical and neurobiological features. American Journal of Psychiatry.
- Yeşilay Danışmanlık Merkezi (YEDAM). (n.d.). Kumar bağımlılığı hakkında bilgi ve destek. https://yedam.org.tr
- Türkiye Bağımlılıkla Mücadele Eğitim Programı (TBM). (n.d.). https://tbm.org.tr
İlgili Makaleler
Dopamin Nedir
Dopamin, beynimizdeki sinir hücreleri arasında sinyaller taşıyan önemli...
Motivasyonel Görüşme
Motivasyonel Görüşme: Değişim İçin İçsel Gücünüzü Keşfedin Değişim, hayatın...
Dopamin Detoksu Nedir
Dopamin detoksu, modern yaşamın getirdiği sürekli uyaranlara ve bağımlılık...
Methamphetamine and Its Effects on the Brain
Methamphetamine Methamphetamine is a stimulant substance that affects the...