Tuğçe Turanlar

  • Anasayfa
  • Hakkımda
  • Makaleler
    • Narsisizm
    • Aldatma ve Sadakatsizlik
    • İstismar ve Manipülasyon
    • İlişkiler ve Çift Dinamikleri
    • İlişkiler ve Psikoloji
    • Bağlanma Stilleri
    • Travma ve Çocukluk İzleri
    • Terapi Yaklaşımları
      • Psikodinamik Terapi
      • EMDR
      • Şema Terapi
      • Gottman Çift Terapisi
  • Sıkça Sorulan Sorular
  • Kitap Önerileri
  • İletişim

Tuğçe Turanlar

  • Anasayfa
  • Hakkımda
  • Makaleler
    • Narsisizm
    • Aldatma ve Sadakatsizlik
    • İstismar ve Manipülasyon
    • İlişkiler ve Çift Dinamikleri
    • İlişkiler ve Psikoloji
    • Bağlanma Stilleri
    • Travma ve Çocukluk İzleri
    • Terapi Yaklaşımları
      • Psikodinamik Terapi
      • EMDR
      • Şema Terapi
      • Gottman Çift Terapisi
  • Sıkça Sorulan Sorular
  • Kitap Önerileri
  • İletişim
  • Anasayfa
  • Hakkımda
  • Makaleler
    • Narsisizm
    • Aldatma ve Sadakatsizlik
    • İstismar ve Manipülasyon
    • İlişkiler ve Çift Dinamikleri
    • İlişkiler ve Psikoloji
    • Bağlanma Stilleri
    • Travma ve Çocukluk İzleri
    • Terapi Yaklaşımları
      • Psikodinamik Terapi
      • EMDR
      • Şema Terapi
      • Gottman Çift Terapisi
  • Sıkça Sorulan Sorular
  • Kitap Önerileri
  • İletişim
featured_image

Mevsimsel Depresyon Nedir?

24 Aralık 2023 Yazar: Tuğçe Turanlar İlişkiler ve Psikoloji 0 Yorum

Mevsimsel Depresyon

Mevsimsel depresyon, genellikle kış aylarında ortaya çıkan ve mevsim değişiklikleriyle ilişkilendirilen bir depresyon türüdür. Genellikle sonbaharda başlar ve ilkbahar veya yaz başlangıcında düzelir. Depresif ruh hali, enerji kaybı, ilgi veya zevk kaybı, iştah ve kilo değişiklikleri, uykusuzluk veya aşırı uyuma, sinirlilik ve stres gibi semptomlarla kendini gösterir.

Mevsimsel depresyonun nedenleri, azalan gün ışığı miktarı, serotonin ve melatonin seviyelerindeki değişiklikler, genetik yatkınlık, daha kuzey veya güney enlemlerde yaşamak ve D vitamini seviyelerinin düşük olması gibi faktörlerin bir kombinasyonunu içerir. Bu etmenlerin her biri, bu durumun gelişimine katkıda bulunabilir.

Mevsimsel Depresyon ile Mücadele

Mevsimsel depresyonla mücadelede, günlük yaşamınıza kolayca entegre edebileceğiniz bazı basit ve etkili yöntemler bulunmaktadır:

Işık Terapisi

Kış aylarında yeterince güneş ışığı alamadığımızda, özel bir ışık terapi lambası kullanarak bunu telafi edebiliriz. Bu lambalar, güneş ışığını taklit ederek ruh halimizi iyileştirmeye yardımcı olur. Sabahları bu lambaların önünde biraz vakit geçirmek genellikle en etkilidir.

Düzenli Egzersiz

Fiziksel aktivite, vücudumuzda endorfin salgılanmasını teşvik ederek bizi daha mutlu ve enerji dolu hissettirir. Haftada birkaç kez hafif bir yürüyüş yapmak iyi gelecektir.

Sosyal Etkileşim

Arkadaşlarınızla ve ailenizle zaman geçirmek, depresyonla mücadelede önemli bir destek kaynağıdır. Sosyal aktiviteler, moralinizi yükseltir ve yalnızlık hissini azaltır.

Stres Yönetimi Teknikleri

Meditasyon, yoga veya nefes egzersizleri gibi stres yönetimi teknikleri mental sağlığınızı korumanıza yardımcı olur. Bu teknikler, günlük rutininize kolayca dahil edilebilir.

Sağlıklı Beslenme

Sağlıklı beslenme hem vücudunuza hem de zihninize iyi gelir. Günlük beslenmenizde bol miktarda taze meyve ve sebze, tahıllar ve protein içeren yiyecekler olmasına dikkat edin. Bu yiyecekler sizi enerji verecek ve daha iyi hissetmenizi sağlayacaktır.

Antidepresan İlaçlar ve Terapi

Bazı durumlarda, doktorunuz antidepresan ilaçlar veya psikoterapi önerebilir. Bu tedaviler, profesyonel bir sağlık uzmanı gözetiminde uygulanmalıdır.

Yaşam kalitenizi etkileyen semptomlar veya intihar düşünceleri varsa, bir sağlık profesyoneline danışmak önemlidir. Mevsimsel depresyon, diğer depresyon türleri gibi ciddiye alınmalı ve tedavi edilmelidir.

Stres Yönetim Teknikleri

Stres yönetimi teknikleri, stresi azaltmaya ve kişinin stresle daha sağlıklı bir şekilde başa çıkmasına yardımcı olur. Mevsimsel depresyon gibi durumlarda bu teknikler özellikle faydalı olur. İşte en çok kullanılan stres yönetimi teknikleri:

Derin Nefes Alma ve Meditasyon

Derin nefes alma ve meditasyon, zihni sakinleştirmek ve stresi azaltmak için etkili bir yöntemdir. Nefes alma egzersizleri, vücutta oksijen akışını artırır ve zihni rahatlatarak stres seviyesini azaltır.

Yoga ve Tai Chi

Bu tür fiziksel aktiviteler, hem bedeni hem de zihni rahatlatır. Düzenli yoga veya tai chi yapmak, stres seviyelerini düşürmeye ve genel esenliği artırmaya yardımcı olur.

Zaman Yönetimi

Etkili zaman yönetimi teknikleri, günlük hayatta karşılaşılan stresi azaltır. Görevleri önceliklendirmek ve zamanı verimli kullanmak kişinin daha az baskı altında hissetmesini sağlar.

Fiziksel Egzersiz

Düzenli egzersiz yapmak mutluluk verir. Egzersiz yapmak vücudun stres azaltıcı hormonları salgılamasına ve kişinin kendini daha iyi hissetmesine yardım eder.

Sosyal Destek

Aileyle ve arkadaşlarla vakit geçirmek, duygusal destek sağlar ve stresle başa çıkmada önemli bir rol oynar.

Hobiler ve İlgi Alanlarına Yönelmek

Kişisel ilgi alanlarına ve hobilere zaman ayırmak, zihinsel bir mola sağlar ve stresi azaltır.

İyi Uyku Alışkanlıkları

Düzenli ve kaliteli uyku, mental ve fiziksel sağlığı korumada önemlidir. İyi bir uyku düzeni stres seviyelerini kontrol altında tutar.

Pozitif Düşünme ve Zihinsel Farkındalık

Pozitif düşünme ve zihinsel farkındalık teknikleri, stresle başa çıkma konusunda etkilidir. Olumsuz düşünceleri fark etmek ve onları daha yapıcı olanlarla değiştirmek stresin azalmasına yardımcı olur.

Mevsimsel Depresyon

“Mevsimsel Depresyon: Kış Melankolisi “bölümü için Seans Odası Sakinleri (S.O.S.) Podcast Serisinin yedinci bölümünü aşağıdaki bağlantıya tıklayarak dinleyebilirsiniz.

Spotfiy

Seans Odası Sakinleri (S.O.S.) Podcast

Apple

Seans Odası Sakinleri (S.O.S.) Podcast


Klinik Psikolog Tuğçe Turanlar, psikodinamik yönelim ağırlıklı çalışmaktadır. Travmalarla çalışırken EMDR yöntemini, kişilik örüntüleriyle çalışırken Şema Terapiyi, ilişkilerde ise Gottman Çift Terapisi yaklaşımını kullanmaktadır. Özellikle narsisizm, bağlanma sorunları ve ilişkisel dinamikler üzerine yoğunlaşır. Yazılarında hem klinik deneyimlerinden hem de bilimsel araştırmalardan beslenerek psikolojik kavramları herkesin anlayabileceği bir dille aktarmayı amaçlar.


Kaynaklar

Magnusson, A., & Boivin, D. (2003). Seasonal affective disorder: an overview. Chronobiology international, 20(2), 189-207.

Sohn, C. H., & Lam, R. W. (2005). Update on the biology of seasonal affective disorder. CNS spectrums, 10(8), 635-646.

Önceki
Sonraki

İlgili Makaleler

Psikolojik Dayanıklılık Nedir
Psikolojik Dayanıklılık Nedir
16 Kasım 2024

Zorluklar ve stres, hayatın kaçınılmaz bir parçasıdır. Ancak bazı bireyler,...

Devamı
Duygusal Yeme
Duygusal Yeme
6 Ağustos 2022

Duygusal yeme: Stres, öfke, korku, can sıkıntısı, üzüntü ve yalnızlık gibi...

Devamı
Grup Terapisi
Grup Terapisi
11 Ocak 2024

"Ne olmadığımızı keşfetmemiz ne olduğumuzun keşfine giden bir adımdır." -...

Devamı
Kumar Bağımlılığı Nedir ve Nasıl Tedavi Edilir
Kumar Bağımlılığı Nedir ve Nasıl Tedavi Edilir
12 Kasım 2024

Kumar bağımlılığı, bireylerin hayatını ciddi şekilde etkileyen, kontrolsüz kumar...

Devamı

Instagram

🩵 Günlük hayatın içinde çoğu zaman kendim 🩵 Günlük hayatın içinde çoğu zaman kendimizi duymadan, duygularımızı fark etmeden ilerleriz. Oysa küçük bir mola verip içimize döndüğümüzde değişimin ilk adımını atmış oluruz. Kendine Dönüş Rehberi, bu yolculukta sana eşlik etmesi için hazırlandı.

🦋 Yedi gün boyunca kısa okumalar, egzersizler ve sorularla kendine daha yakından bakmayı, duygularını tanımayı ve içindeki farklı sesleri keşfetmeyi deneyimleyeceksin. Bazen güçlü yanlarını hatırlayacak, bazen sınır koymayı çalışacak, bazen de içindeki küçük çocukla buluşacaksın. Her gün 10–15 dakikanı ayırman, kendinle kurduğun bağı güçlendirmek için yeterli.

✨Bu rehber terapi yerine geçmez. Ama farkındalığını artırmana, kendine daha şefkatli yaklaşmana ve geleceğe dair yeni niyetler koymana destek olabilir. 

🦋✨ Yolculuğun sonunda kendi notlarınla şekillenen kişisel bir defterin olacak: sana ait, sana yol gösteren bir pusula.

7 Gün 7 Adım: Kendine Dönüş Rehberi
	1.	Kendine Bakışın
	2.	Duyguların Haritası
	3.	İç Sesini Resmet
	4.	Güçlü Yanlarının Kolajı
	5.	“Hayır” Günlüğü
	6.	Küçük Çocuğa Mektup
	7.	Gelecek Benliğe Niyet

🔗 Kendine Dönüş Rehberi’ni profilimdeki linkten veya www.tugceturanlar.com’dan ücretsiz indirebilirsin.

Klinik Psikolog Tuğçe Turanlar 

#psikoloji
Travmatik ya da yıkıcı aile ortamlarında çocu Travmatik ya da yıkıcı aile ortamlarında çocuk, dış koşulları değiştiremeyeceği için hayatta kalma stratejisi olarak çoğu zaman suçu kendine yükler. Bu durum, “kontrol yanılsaması” yaratarak çaresizlik duygusunu hafifletir. Ancak çocuklukta geliştirilen bu mekanizma, yetişkinlikte de ilişkilerde kendini gösterir: partneri yüceltmek, sürekli özür dilemek ya da terk edilme korkusu yaşamak gibi örüntüler bu geçmiş stratejinin izleridir.

Bu durum özellikle kaygılı bağlanma eğiliminde ve narsisistik ilişkilerde çok görülür ❤️‍🩹

Klinik Psikolog Tuğçe Turanlar 

#psikoloji
İlişkilerde sınır koymak çoğu zaman “benci İlişkilerde sınır koymak çoğu zaman “bencillik” olarak algılansa da, aslında hem kişinin hem de ilişkinin sağlığını koruyan bir adımdır. 

Sınır, duyguları, zamanı, enerjiyi ve değerleri koruyan görünmez bir çizgidir; sevgiyi azaltan bir duvar değil, ilişkiyi daha güvenli ve saygılı kılan bir çerçevedir. Sağlıklı sınırlar duygusal, fiziksel, dijital ya da değer temelli olabilir ve iletişime kapıyı kapatmaz; tam tersine beklentileri netleştirerek çatışmaları azaltır, iletişimi güçlendirir ve güvenli bağlanmayı destekler.

Bencillik algısının kökeninde genellikle kaygılı bağlanma örüntüleri, “fedakârlık = sevgi” gibi kültürel kalıplar ve çocuklukta “hayır” demeyle ilişkilenen suçluluk duyguları vardır. Oysa sınır koyabilen kişi, partnerine de alan tanır; bu da saygıyı ve güveni artırır. 

Gottman Çift Terapisi’nde de vurgulandığı gibi, mutlu çiftler hem “biz” olmayı hem de “ben” kalabilmeyi başarır ❤️

Kısacası, sınır koymak sevgisizliğin değil özsaygının göstergesidir; gerçek yakınlık ise sınırların yok sayılmasıyla değil, kabul edilip saygı duyulmasıyla mümkündür.

Klinik Psikolog Tuğçe Turanlar

#psikoloji
Günümüzde ayrılıklar artık sadece yüz yüze Günümüzde ayrılıklar artık sadece yüz yüze yaşanan bir deneyim değil; sosyal medya da bu sürecin önemli bir parçası haline geldi 💔

Eski partnerin paylaşımlarını görmek, hikâyelerini takip etmek ya da ortak fotoğraflarla karşılaşmak, duygusal toparlanmayı zorlaştırabilir. 

Kaygılı bağlanan kişiler ayrılık sonrası sosyal medyada daha yoğun “takip” davranışı gösterirken; kaçınan bağlanan kişiler genellikle tüm dijital izleri silmeyi tercih eder. 

Modern ilişki dinamikleri arasında yer alan “ghosting” (aniden ortadan kaybolma) ve “breadcrumbing” (ufak mesajlarla umut verip ilişkiyi sürüncemede bırakma) gibi davranışlar ise bu süreci daha da karmaşık hale getirebilir.

🔗 Yazının tamamını www.tugceturanlar.com’da okuyabilirsiniz 🩵

Klinik Psikolog Tuğçe Turanlar

#psikoloji
Görmezden Gelen Ebeveynin Çocuğu Olmak ❤️‍🩹Çocuklukta ebeveyn tarafından duygusal olarak görülmemek, yani duygusal ihmal, bireyin benlik algısı, duygularını düzenleme becerisi ve ilişkilerinde derin izler bırakır.

* Çocuklukta: Temel ihtiyaçlar karşılanır ama duygusal sıcaklık, aynalanma ve düzenleyici ilişki deneyimi eksik kalır. Çocuk, sessizlikle kabul edilmeyi öğrenir. Bu da içe kapanma, yalnızlık ve yetersizlik duygularına yol açar.

* Yetişkinlikte: Duygularını ifade etmekte zorlanma, ya bastırma ya da yoğun ve kontrolsüz dışavurum şeklinde görülür. İlişkilerde aşırı uyum sağlama veya duygusal mesafe koyma eğilimleri gelişebilir. Karar vermede güçlük, onay arayışı, kaygı ve depresyon gibi sorunlar sık görülür.

* Onay ihtiyacı: Görülmeyen çocuk, yetişkin olduğunda değeri onay üzerinden tanımlar. Bu ya pasif bir uyum (sessizlik, memnun etme) ya da aktif bir onay arayışı (mükemmeliyetçilik, sürekli doğru olma çabası) olarak ortaya çıkar.

* İyileşme: Duyguların fark edilmesi, adlandırılması, öz-şefkat, sınır koyma ve kendini ifade etme becerilerinin güçlendirilmesiyle mümkündür. Güvenli ve düzenleyici ilişkiler, özsaygıyı ve duygu düzenleme kapasitesini destekler.

Klinik Psikolog Tuğçe Turanlar

#psikoloji
Bağlanma stilleri, ayrılıkla başa çıkma biç Bağlanma stilleri, ayrılıkla başa çıkma biçimimizi önemli ölçüde şekillendirir. Bu farkındalık, yaşanan tepkilerin kişisel bir yetersizlik değil, geçmişten gelen bağlanma dinamiklerinin doğal bir yansıması olduğunu hatırlatır. Kendi bağlanma stilimizi tanımak, hem ayrılık sürecinde duygularımızı anlamlandırmamıza hem de gelecekte daha sağlıklı ilişkiler kurmamıza katkı sağlar.

Güvenli Bağlanma

* Yakınlıktan korkmaz, duygularını ifade eder.
* Ayrılıkta üzüntüyü kabul eder, sosyal destekle iyileşmeye yönelir.
* Daha hızlı toparlanır ve sağlıklı ilişkiler kurma olasılığı yüksektir.

Kaygılı Bağlanma
* Reddedilme korkusu taşır, partneri kaybetmemek için yoğun çaba gösterir.
* Ayrılık sonrası yoğun acı, çaresizlik ve takıntılı düşünceler yaşar.
* Eski partnerle teması sürdürme girişimleri sık görülür.

Kaçıngan Bağlanma
* Yakınlıktan rahatsız olur, duygusal bağı sınırlı tutar.
* Ayrılık sonrası soğukkanlı görünür, acıyı bastırmaya çalışır.
* Bastırılan duygular uzun vadede yalnızlık ya da öfke olarak geri döner.

Korkulu-Kaçıngan Bağlanma
* Hem yakınlık ister hem de reddedilmekten korkar.
* Ayrılıkta duyguları dalgalanır; özlem ve öfke arasında gidip gelir.
* Bu çelişkiler iyileşmeyi ve yeni ilişkileri zorlaştırır.

Ortak Noktalar 🌹
* Ayrılık bir kayıp deneyimidir ve yas süreciyle benzerlik gösterir.
* Benlik algısı sarsılabilir, kişi değerini sorgulayabilir.
* Zamanla çoğu birey ayrılığı kabullenir ve yeni başlangıçlar yapar.

Klinik Psikolog Tuğçe Turanlar

#psikoloji
Instagram'da takip et

Öne Çıkan Konular

  • Narsisizm
  • İstismar ve Manipülasyon
  • Bağlanma Stilleri
  • Psikodinamik Terapi
  • EMDR
  • Şema Terapi
  • Gottman Çift Terapisi

Son Eklenenler

  • Bağlanma Stilleri: Neden Zıt Kişiliklere Çekiliriz?
  • Maladaptive Daydreaming – Aşırı Hayal Kurmak Bir Hastalık mı?
  • Bipolar Bozukluk Nedir? Belirtileri, Türleri ve Tedavi Yöntemleri
  • Kişilik Bozukluklarında EMDR Terapisi
  • Travmatik Anılar ve EMDR Terapisi: TSSB Belirtilerinde İyileşme
  • İlişkilerde Değişim ve Güçlü Bağların Sırları

Yasal Uyarı

Bu internet sitesinin içeriği ve uygulamaları, sadece bilgilendirme ve eğitim amaçlı olup, herhangi bir şekilde tıbbi öneri verme veya herhangi bir danışan sağlama amacı ile oluşturulmamıştır. Sitemizde yer alan alıntı ve görüşler açıkça belirtilmediği takdirde resmi görüşlerini yansıtmamaktadır. Yazılı izin alınmaksızın kaynak gösterilerek dahi kullanılamaz