Tuğçe Turanlar

  • Anasayfa
  • Hakkımda
  • Makaleler
    • Narsisizm
    • Aldatma ve Sadakatsizlik
    • İstismar ve Manipülasyon
    • İlişkiler ve Çift Dinamikleri
    • İlişkiler ve Psikoloji
    • Bağlanma Stilleri
    • Travma ve Çocukluk İzleri
    • Terapi Yaklaşımları
      • Psikodinamik Terapi
      • EMDR
      • Şema Terapi
      • Gottman Çift Terapisi
  • Sıkça Sorulan Sorular
  • Kitap Önerileri
  • İletişim

Tuğçe Turanlar

  • Anasayfa
  • Hakkımda
  • Makaleler
    • Narsisizm
    • Aldatma ve Sadakatsizlik
    • İstismar ve Manipülasyon
    • İlişkiler ve Çift Dinamikleri
    • İlişkiler ve Psikoloji
    • Bağlanma Stilleri
    • Travma ve Çocukluk İzleri
    • Terapi Yaklaşımları
      • Psikodinamik Terapi
      • EMDR
      • Şema Terapi
      • Gottman Çift Terapisi
  • Sıkça Sorulan Sorular
  • Kitap Önerileri
  • İletişim
  • Anasayfa
  • Hakkımda
  • Makaleler
    • Narsisizm
    • Aldatma ve Sadakatsizlik
    • İstismar ve Manipülasyon
    • İlişkiler ve Çift Dinamikleri
    • İlişkiler ve Psikoloji
    • Bağlanma Stilleri
    • Travma ve Çocukluk İzleri
    • Terapi Yaklaşımları
      • Psikodinamik Terapi
      • EMDR
      • Şema Terapi
      • Gottman Çift Terapisi
  • Sıkça Sorulan Sorular
  • Kitap Önerileri
  • İletişim
featured_image

Kendine Dönüş Neden Önemli?

24 Eylül 2025 Yazar: Tuğçe Turanlar İlişkiler ve Psikoloji, Kitap Önerileri, Sınırlar ve Öz-Şefkat 0 Yorum

Hayatın yoğunluğu içinde çoğu zaman kendimizi duyamadan, duygularımızı fark etmeden ilerliyoruz. Oysa kendine dönüş, dışarıya değil içeriye bakmak; yani insanın en temel ihtiyaçlarından biri. Çalışma temposu, ilişkiler ve günlük sorumluluklar arasında “ben aslında nasılım?” sorusu çoğu zaman aklımıza bile gelmiyor.

Psikoloji alanındaki pek çok yaklaşım da bu ihtiyacı destekliyor:

  • Şema terapi, kişinin geçmişten gelen örüntüleri fark ederek sağlıklı yetişkin yanını güçlendirmesi gerektiğini söyler.
  • EMDR, duyguların yalnızca zihinde değil, bedende de yaşandığını ve bu izlerin fark edilmesinin iyileşme sürecini başlattığını vurgular.
  • Farkındalık çalışmaları, kişinin kendine küçük molalar vererek daha dengeli bir yaşam sürmesini destekler.

İşte bu nedenle Kendine Dönüş Rehberini hazırladım. Amacım, herkesin günlük hayatına kolayca uyarlayabileceği, kısa ama etkili egzersizlerle kendi iç dünyasına yeniden yaklaşabilmesini sağlamak.

Rehberde Seni Neler Bekliyor?

“7 Gün 7 Adım: Kendine Dönüş Rehberi” aslında bir yol arkadaşı gibi düşünebilirsin. İçinde her gün için kısa bir açıklama, uygulanabilir bir egzersiz ve düşünmeni sağlayacak yönlendirici sorular var. Her gün sadece 10–15 dakika ayırarak kendi iç dünyanı keşfetmeye başlayabilirsin.

Rehberin yapısı şöyle ilerliyor:

  • Günlük küçük adımlar → Her gün için tek bir tema ve uygulama var. Zorlayıcı değil, sindire sindire ilerlemeni sağlıyor.
  • Yazma ve fark etme → Egzersizlerin çoğu yazmaya dayalı. Çünkü psikolojik araştırmalar, duygularını yazıya dökmenin farkındalığı ve iyileşmeyi güçlendirdiğini gösteriyor.
  • Sana özel bir defter gibi → Her sayfada “Not Alanı” var. Burada kendine özgü semboller, çizimler ya da kelimelerle çalışmayı kişiselleştirebilirsin.
  • Bilimsel temellere dayalı → Rehber; şema terapi, EMDR ve farkındalık temelli yaklaşımlardan ilham alınarak hazırlandı. Yani yalnızca kişisel deneyimlere değil, psikolojik yöntemlere dayanıyor.

Bu yapı sayesinde, rehberi tamamladığında kendinle ilgili yeni farkındalıklar kazanacak ve küçük adımların aslında ne kadar büyük dönüşümler yaratabileceğini göreceksin.

7 Günlük Yolculuk: Adım Adım Kendine Dönüş

1. Gün – Kendine Bakışın

Yolculuğun ilk adımı, kendini dışarıdan görebilmek. Günlük koşuşturma içinde çoğu zaman otomatik pilotta yaşarız. “Bugün ben nasılım?” sorusu basit görünse de, güçlü bir farkındalık yaratır. Bu egzersizle hem gözlemci yanını harekete geçirirsin hem de sağlıklı yetişkin tarafını uyandırmaya başlarsın.

2. Gün – Duyguların Haritası

Duygularımız sadece zihnimizde değil, bedenimizde de yaşanır. Kaygı midede sıkışma, öfke göğüste daralma, huzur ise rahat bir nefesle kendini gösterebilir. EMDR yaklaşımı da duyguların bedensel yansımalarına dikkat çeker. Bu günün egzersiziyle duygularına isim verecek ve onları bedeninde haritalandıracaksın.

3. Gün – İç Sesini Resmet

Hepimizin içinde bir eleştiren ses vardır: “Yeterince iyi değilsin”, “Daha fazlasını yapmalısın.” Bu sesin farkına varmak ve ona mesafe koymak çok önemlidir. Şema terapide buna Eleştiren Ebeveyn Modu denir. Bugünkü çalışmada, bu sesi yazıya dökecek ve sağlıklı yetişkin yanından ona cevap vermeyi deneyeceksin.

4. Gün – Güçlü Yanlarının Kolajı

Zihnimiz çoğu zaman eksiklere odaklanır. Oysa hayatımızda bizi ayakta tutan, gurur duymamızı sağlayan pek çok güçlü yanımız vardır. Bu bölümde güçlü anılarını hatırlayacak, onları sembollerle temsil ederek zihninde bir “güç kolajı” oluşturacaksın.

5. Gün – “Hayır” Günlüğü

Sınır koymak, ilişkilerde güvenli ve sağlıklı bir alan yaratmanın temelidir. Ancak birçok kişi “hayır” dediğinde suçluluk duyar. Bugünkü egzersizle bir “hayır” deneyimini yazacak, farklı ihtimalleri keşfedecek ve sınır koymanın aslında seni nasıl özgürleştirdiğini göreceksin.

6. Gün – Küçük Çocuğa Mektup

İçimizde hâlâ çocuk yanımız yaşar: zaman zaman kırılgan, zaman zaman görülmek isteyen. Şema terapide buna Kırılgan Çocuk Modu denir. Bugünkü çalışmada, o küçük yanına şefkatle yaklaşacak, ona yetişkin halinden güven verici bir mektup yazacaksın.

7. Gün – Gelecek Benliğe Niyet

Yolculuğun sonunda, fark ettiklerini geleceğe taşımak için niyet belirleyeceksin. Şema terapide bu, sağlıklı yetişkin yanının güçlenmesi anlamına gelir. Gelecek benliğine küçük bir mesaj yazmak, geçmişten gelen döngülerden çıkıp yeni bir yol çizmene yardımcı olur.

Kendine Dönüş Rehberi Kimler İçin Faydalı?

Bu rehber, aslında kendine zaman ayırmak isteyen herkes için uygun. Ancak özellikle şu durumlarda çok daha faydalı olabilir:

  • Kendini sürekli eleştirenler → İç sesini yumuşatmayı öğrenmek isteyenler.
  • Sınır koymakta zorlananlar → “Hayır” diyemediği için tükenen, başkalarının ihtiyaçlarını kendi önüne koyanlar.
  • Duygularını tanımakta güçlük çekenler → Kaygı, öfke ya da üzüntü gibi duyguların bedenlerinde nasıl yaşandığını keşfetmek isteyenler.
  • Geçmişten gelen yaralarıyla barışmak isteyenler → İçindeki küçük çocuğu şefkatle kucaklamak isteyenler.
  • Kendine şefkat göstermeyi öğrenmek isteyenler → Günlük hayatında kendine daha nazik davranmak isteyenler.

Eğer bu maddelerden biri bile sana tanıdık geliyorsa, bu rehber 7 gün boyunca sana eşlik ederek kendinle yeni bir bağ kurmana yardımcı olabilir.

Rehberden Nasıl En İyi Şekilde Yararlanabilirsin?

Bu rehberin amacı seni zorlamak değil, aksine küçük ve uygulanabilir adımlarla farkındalık kazandırmak. Yine de egzersizlerden en yüksek verimi almak için birkaç öneri:

  • Kendine sessiz bir alan yarat → Günün hangi saatinde uygunsan, 10–15 dakikanı sadece bu çalışmaya ayır.
  • Egzersizleri mutlaka yazılı yap → Yazmak, zihindeki düşünceleri somutlaştırır ve farkındalığı derinleştirir.
  • Not alanlarını kişiselleştir → Çizimler, semboller, renkler ekleyerek defteri kendine özgü hale getir.
  • Yargısız kal → Burada doğru ya da yanlış cevap yok. Önemli olan, kendi iç sesine dürüstçe kulak vermek.
  • 7 gün bittikten sonra geriye dön → Yazdıklarını tekrar oku. Hangi noktalarda değişim ya da yeni farkındalıklar yaşadığını fark et.

Bu adımları takip etmek, 7 günün sonunda hem kendini daha iyi tanımana hem de geleceğe daha net bir gözle bakmana yardımcı olacak.

Rehberin Arkasındaki Yaklaşım

Bu rehber, yalnızca kişisel deneyimlerden değil, psikolojide kullanılan çeşitli terapi yöntemlerinden ilham alınarak hazırlandı. Her günün temasında farklı bir yaklaşımın izlerini bulabilirsin:

  • Şema Terapi → İçindeki farklı yanları (Kırılgan Çocuk, Eleştiren Ebeveyn, Sağlıklı Yetişkin) fark etmeni sağlar. Rehberde özellikle “iç sesini resmetme” ve “gelecek benliğe niyet” bölümleri bu yaklaşımdan esinlenmiştir.
  • EMDR → Duyguların sadece zihinde değil, bedende de yaşandığını vurgular. “Duyguların Haritası” çalışması bu anlayışla hazırlanmıştır.
  • Farkındalık (Mindfulness) → Her gün küçük bir alan açarak şimdiki anı gözlemlemeyi destekler. Rehberin tamamında bu yaklaşımın etkisini hissedebilirsin.
  • Pozitif Psikoloji → Güçlü yanlarını hatırlama, geleceğe umutla bakma ve niyet belirleme egzersizlerinde bu alanın etkileri vardır.

📌 Önemli Not: Bu rehber bir terapi değildir, terapi yerine geçmez. Ama terapötik yaklaşımlardan beslenen bir farkındalık yolculuğudur. Yani küçük adımlarla kendi içsel kaynaklarını keşfetmene yardımcı olur.

Rehberi Ücretsiz İndir

“7 Gün 7 Adım: Kendine Dönüş Rehberi”nin tamamını ücretsiz olarak indirebilirsin. İçinde her gün için açıklamalar, egzersizler, yönlendirici sorular ve not alanları yer alıyor.

👉 Buradan rehberi indir

Bu çalışmayı bilgisayarına veya telefonuna indirebilir, dilersen çıktısını alarak defter gibi doldurabilirsin.

Son Söz

Unutma: Kendine dönüş bir varış noktası değil, yaşam boyu süren bir süreçtir.
Ve sen bu yazıyı okuyarak aslında ilk adımı attın 🌿

Kendi yolculuğuna başlamak için bu rehberi bir başlangıç noktası olarak gör. Küçük adımların, zaman içinde büyük bir dönüşüme kapı aralayabilir.

Sevgiler,

Klinik Psikolog Tuğçe Turanlar

Kaynaklar

Masley, S. A., Gillanders, D. T., Simpson, S. G., & Taylor, M. A. (2011). A Systematic Review of the Evidence Base for Schema Therapy. Cognitive Behaviour Therapy, 41(3), 185–202. 

Mindfulness’ın İyileştirici Gücü — Jon Kabat-Zinn.

Bireysel psikoterapi EMDR İstanbul Psikolog Online Bireysel Terapi Psikodinamik Psikoterapi Şema Terapi
Önceki

İlgili Makaleler

Freud Okuma Listesi
Freud Okuma Listesi
9 Şubat 2022

Freud Okuma Listesi; uzmanlar ve Freud hakkında bilgi edinmek isteyen tüm...

Devamı
Yetişkinlerde Travma
Yetişkinlerde Travma
15 Ocak 2024

Yetişkinlerde travma, çocukluk çağında yaşanmış olaylardan, ani şiddet içeren...

Devamı
Bipolar Bozukluk ve Türleri
Bipolar Bozukluk ve Türleri
7 Mayıs 2023

Bipolar Bozukluk Nedir Bipolar Bozukluk belli bir düzen olmaksızın yineleyen...

Devamı
Klinik Psikolog Tuğçe Turanlar
5 Eylül 2021

Klinik Psikolog Tuğçe Turanlar 1986 yılında İstanbul'da doğan Tuğçe Turanlar,...

Devamı

Instagram

🩵 Günlük hayatın içinde çoğu zaman kendim 🩵 Günlük hayatın içinde çoğu zaman kendimizi duymadan, duygularımızı fark etmeden ilerleriz. Oysa küçük bir mola verip içimize döndüğümüzde değişimin ilk adımını atmış oluruz. Kendine Dönüş Rehberi, bu yolculukta sana eşlik etmesi için hazırlandı.

🦋 Yedi gün boyunca kısa okumalar, egzersizler ve sorularla kendine daha yakından bakmayı, duygularını tanımayı ve içindeki farklı sesleri keşfetmeyi deneyimleyeceksin. Bazen güçlü yanlarını hatırlayacak, bazen sınır koymayı çalışacak, bazen de içindeki küçük çocukla buluşacaksın. Her gün 10–15 dakikanı ayırman, kendinle kurduğun bağı güçlendirmek için yeterli.

✨Bu rehber terapi yerine geçmez. Ama farkındalığını artırmana, kendine daha şefkatli yaklaşmana ve geleceğe dair yeni niyetler koymana destek olabilir. 

🦋✨ Yolculuğun sonunda kendi notlarınla şekillenen kişisel bir defterin olacak: sana ait, sana yol gösteren bir pusula.

7 Gün 7 Adım: Kendine Dönüş Rehberi
	1.	Kendine Bakışın
	2.	Duyguların Haritası
	3.	İç Sesini Resmet
	4.	Güçlü Yanlarının Kolajı
	5.	“Hayır” Günlüğü
	6.	Küçük Çocuğa Mektup
	7.	Gelecek Benliğe Niyet

🔗 Kendine Dönüş Rehberi’ni profilimdeki linkten veya www.tugceturanlar.com’dan ücretsiz indirebilirsin.

Klinik Psikolog Tuğçe Turanlar 

#psikoloji
Travmatik ya da yıkıcı aile ortamlarında çocu Travmatik ya da yıkıcı aile ortamlarında çocuk, dış koşulları değiştiremeyeceği için hayatta kalma stratejisi olarak çoğu zaman suçu kendine yükler. Bu durum, “kontrol yanılsaması” yaratarak çaresizlik duygusunu hafifletir. Ancak çocuklukta geliştirilen bu mekanizma, yetişkinlikte de ilişkilerde kendini gösterir: partneri yüceltmek, sürekli özür dilemek ya da terk edilme korkusu yaşamak gibi örüntüler bu geçmiş stratejinin izleridir.

Bu durum özellikle kaygılı bağlanma eğiliminde ve narsisistik ilişkilerde çok görülür ❤️‍🩹

Klinik Psikolog Tuğçe Turanlar 

#psikoloji
İlişkilerde sınır koymak çoğu zaman “benci İlişkilerde sınır koymak çoğu zaman “bencillik” olarak algılansa da, aslında hem kişinin hem de ilişkinin sağlığını koruyan bir adımdır. 

Sınır, duyguları, zamanı, enerjiyi ve değerleri koruyan görünmez bir çizgidir; sevgiyi azaltan bir duvar değil, ilişkiyi daha güvenli ve saygılı kılan bir çerçevedir. Sağlıklı sınırlar duygusal, fiziksel, dijital ya da değer temelli olabilir ve iletişime kapıyı kapatmaz; tam tersine beklentileri netleştirerek çatışmaları azaltır, iletişimi güçlendirir ve güvenli bağlanmayı destekler.

Bencillik algısının kökeninde genellikle kaygılı bağlanma örüntüleri, “fedakârlık = sevgi” gibi kültürel kalıplar ve çocuklukta “hayır” demeyle ilişkilenen suçluluk duyguları vardır. Oysa sınır koyabilen kişi, partnerine de alan tanır; bu da saygıyı ve güveni artırır. 

Gottman Çift Terapisi’nde de vurgulandığı gibi, mutlu çiftler hem “biz” olmayı hem de “ben” kalabilmeyi başarır ❤️

Kısacası, sınır koymak sevgisizliğin değil özsaygının göstergesidir; gerçek yakınlık ise sınırların yok sayılmasıyla değil, kabul edilip saygı duyulmasıyla mümkündür.

Klinik Psikolog Tuğçe Turanlar

#psikoloji
Günümüzde ayrılıklar artık sadece yüz yüze Günümüzde ayrılıklar artık sadece yüz yüze yaşanan bir deneyim değil; sosyal medya da bu sürecin önemli bir parçası haline geldi 💔

Eski partnerin paylaşımlarını görmek, hikâyelerini takip etmek ya da ortak fotoğraflarla karşılaşmak, duygusal toparlanmayı zorlaştırabilir. 

Kaygılı bağlanan kişiler ayrılık sonrası sosyal medyada daha yoğun “takip” davranışı gösterirken; kaçınan bağlanan kişiler genellikle tüm dijital izleri silmeyi tercih eder. 

Modern ilişki dinamikleri arasında yer alan “ghosting” (aniden ortadan kaybolma) ve “breadcrumbing” (ufak mesajlarla umut verip ilişkiyi sürüncemede bırakma) gibi davranışlar ise bu süreci daha da karmaşık hale getirebilir.

🔗 Yazının tamamını www.tugceturanlar.com’da okuyabilirsiniz 🩵

Klinik Psikolog Tuğçe Turanlar

#psikoloji
Görmezden Gelen Ebeveynin Çocuğu Olmak ❤️‍🩹Çocuklukta ebeveyn tarafından duygusal olarak görülmemek, yani duygusal ihmal, bireyin benlik algısı, duygularını düzenleme becerisi ve ilişkilerinde derin izler bırakır.

* Çocuklukta: Temel ihtiyaçlar karşılanır ama duygusal sıcaklık, aynalanma ve düzenleyici ilişki deneyimi eksik kalır. Çocuk, sessizlikle kabul edilmeyi öğrenir. Bu da içe kapanma, yalnızlık ve yetersizlik duygularına yol açar.

* Yetişkinlikte: Duygularını ifade etmekte zorlanma, ya bastırma ya da yoğun ve kontrolsüz dışavurum şeklinde görülür. İlişkilerde aşırı uyum sağlama veya duygusal mesafe koyma eğilimleri gelişebilir. Karar vermede güçlük, onay arayışı, kaygı ve depresyon gibi sorunlar sık görülür.

* Onay ihtiyacı: Görülmeyen çocuk, yetişkin olduğunda değeri onay üzerinden tanımlar. Bu ya pasif bir uyum (sessizlik, memnun etme) ya da aktif bir onay arayışı (mükemmeliyetçilik, sürekli doğru olma çabası) olarak ortaya çıkar.

* İyileşme: Duyguların fark edilmesi, adlandırılması, öz-şefkat, sınır koyma ve kendini ifade etme becerilerinin güçlendirilmesiyle mümkündür. Güvenli ve düzenleyici ilişkiler, özsaygıyı ve duygu düzenleme kapasitesini destekler.

Klinik Psikolog Tuğçe Turanlar

#psikoloji
Bağlanma stilleri, ayrılıkla başa çıkma biç Bağlanma stilleri, ayrılıkla başa çıkma biçimimizi önemli ölçüde şekillendirir. Bu farkındalık, yaşanan tepkilerin kişisel bir yetersizlik değil, geçmişten gelen bağlanma dinamiklerinin doğal bir yansıması olduğunu hatırlatır. Kendi bağlanma stilimizi tanımak, hem ayrılık sürecinde duygularımızı anlamlandırmamıza hem de gelecekte daha sağlıklı ilişkiler kurmamıza katkı sağlar.

Güvenli Bağlanma

* Yakınlıktan korkmaz, duygularını ifade eder.
* Ayrılıkta üzüntüyü kabul eder, sosyal destekle iyileşmeye yönelir.
* Daha hızlı toparlanır ve sağlıklı ilişkiler kurma olasılığı yüksektir.

Kaygılı Bağlanma
* Reddedilme korkusu taşır, partneri kaybetmemek için yoğun çaba gösterir.
* Ayrılık sonrası yoğun acı, çaresizlik ve takıntılı düşünceler yaşar.
* Eski partnerle teması sürdürme girişimleri sık görülür.

Kaçıngan Bağlanma
* Yakınlıktan rahatsız olur, duygusal bağı sınırlı tutar.
* Ayrılık sonrası soğukkanlı görünür, acıyı bastırmaya çalışır.
* Bastırılan duygular uzun vadede yalnızlık ya da öfke olarak geri döner.

Korkulu-Kaçıngan Bağlanma
* Hem yakınlık ister hem de reddedilmekten korkar.
* Ayrılıkta duyguları dalgalanır; özlem ve öfke arasında gidip gelir.
* Bu çelişkiler iyileşmeyi ve yeni ilişkileri zorlaştırır.

Ortak Noktalar 🌹
* Ayrılık bir kayıp deneyimidir ve yas süreciyle benzerlik gösterir.
* Benlik algısı sarsılabilir, kişi değerini sorgulayabilir.
* Zamanla çoğu birey ayrılığı kabullenir ve yeni başlangıçlar yapar.

Klinik Psikolog Tuğçe Turanlar

#psikoloji
Instagram'da takip et

Öne Çıkan Konular

  • Narsisizm
  • İstismar ve Manipülasyon
  • Bağlanma Stilleri
  • Psikodinamik Terapi
  • EMDR
  • Şema Terapi
  • Gottman Çift Terapisi

Son Eklenenler

  • Kendine Dönüş Neden Önemli?
  • Hangi Terapi Yöntemi Bana Uygun?
  • İlişkilerde Sınır Koymak Bencillik mi?
  • Ayrılık ve Bağlanma Stilleri: Hangi Tepkiler Sizi Bekliyor?
  • Mutluluk Korkusu: Neden Bazı İnsanlar Mutluluk Hissinden Kaçar?
  • Mikro Aldatma ve İlişkiler

Yasal Uyarı

Bu internet sitesinin içeriği ve uygulamaları, sadece bilgilendirme ve eğitim amaçlı olup, herhangi bir şekilde tıbbi öneri verme veya herhangi bir danışan sağlama amacı ile oluşturulmamıştır. Sitemizde yer alan alıntı ve görüşler açıkça belirtilmediği takdirde resmi görüşlerini yansıtmamaktadır. Yazılı izin alınmaksızın kaynak gösterilerek dahi kullanılamaz