Tuğçe Turanlar

  • Anasayfa
  • Hakkımda
  • Makaleler
    • Narsisizm
    • Aldatma ve Sadakatsizlik
    • İstismar ve Manipülasyon
    • İlişkiler ve Çift Dinamikleri
    • İlişkiler ve Psikoloji
    • Bağlanma Stilleri
    • Travma ve Çocukluk İzleri
    • Terapi Yaklaşımları
      • Psikodinamik Terapi
      • EMDR
      • Şema Terapi
      • Gottman Çift Terapisi
  • Sıkça Sorulan Sorular
  • Kitap Önerileri
  • İletişim

Tuğçe Turanlar

  • Anasayfa
  • Hakkımda
  • Makaleler
    • Narsisizm
    • Aldatma ve Sadakatsizlik
    • İstismar ve Manipülasyon
    • İlişkiler ve Çift Dinamikleri
    • İlişkiler ve Psikoloji
    • Bağlanma Stilleri
    • Travma ve Çocukluk İzleri
    • Terapi Yaklaşımları
      • Psikodinamik Terapi
      • EMDR
      • Şema Terapi
      • Gottman Çift Terapisi
  • Sıkça Sorulan Sorular
  • Kitap Önerileri
  • İletişim
  • Anasayfa
  • Hakkımda
  • Makaleler
    • Narsisizm
    • Aldatma ve Sadakatsizlik
    • İstismar ve Manipülasyon
    • İlişkiler ve Çift Dinamikleri
    • İlişkiler ve Psikoloji
    • Bağlanma Stilleri
    • Travma ve Çocukluk İzleri
    • Terapi Yaklaşımları
      • Psikodinamik Terapi
      • EMDR
      • Şema Terapi
      • Gottman Çift Terapisi
  • Sıkça Sorulan Sorular
  • Kitap Önerileri
  • İletişim
featured_image

Japonya’nın Hayat Değiştiren 8 Tekniği: Ikigai’den Kakeibo’ya

8 Ocak 2024 Yazar: Tuğçe Turanlar İlişkiler ve Psikoloji 0 Yorum

Japonya’nın, zengin tarihi ve benzersiz kültürü dünyayı her zaman büyülemiştir. Bu etkileyici ülkenin sunduğu, yaşam kalitenizi artıracak sekiz faydalı tekniği keşfetmeye hazır olun. Bu yazımızda, kişisel mutluluğunuzu artıracak Ikigai’den, finansal bilincinizi geliştirecek Kakeibo’ya kadar, Japonya’nın hayatınıza katacağı değerli bilgileri bulacaksınız. Bu teknikler, hem iş hem de kişisel yaşamınızda uygulanabilecek pratik yöntemler sunarak, günlük rutinlerinizi daha verimli ve anlamlı hale getirecek.

Ikigai

Ikigai, kişisel mutluluk ve yaşam amacını bulma sanatıdır. İnsanlara kendilerini iyi hissettiren şeyleri, iyi yaptıkları işleri ve dünyaya nasıl katkı sağlayabileceklerini keşfetmelerine yardımcı olur. Örneğin, bir bahçıvan, doğayı sevdiği ve insanların yaşam alanlarını güzelleştirdiği için bahçıvanlık yapabilir. Bu hem kendi içsel tatminini hem de topluma katkısını yansıtır.

Kaizen

Kaizen, sürekli iyileştirme anlamına gelir. Finansal hedeflerinize ulaşmak için küçük, yönetilebilir adımlar atmanızı önerir. Örneğin, her ay harcamalarınızda küçük düşüşler yaparak ya da ekstra gelir kaynakları yaratarak bütçenizi optimize edebilirsiniz. 

Kakeibo

Kakeibo, Japonya’dan gelen bir kişisel finans yönetimi sanatıdır. Tasarruf yapma ve para yönetimi becerilerinizi geliştirmenize yardımcı olur. Bu yöntemi kullanarak, aylık gelir ve giderlerinizi detaylı bir şekilde kaydedersiniz ve belirli tasarruf hedefleri koyarsınız. Böylece harcamalarınızı daha bilinçli yapar ve mali disiplin kazanırsınız. 

Pomodoro Tekniği

Zaman yönetimi için kullanılan bir tekniktir. Görevleri 25 dakikalık odaklanma periyotlarına böler ve her periyodun ardından 5 dakikalık bir mola verilmesini önerir. Örneğin, bir öğrenci ders çalışırken bu yöntemi kullanabilir. Her 25 dakikalık çalışmanın ardından kısa bir mola vererek verimliliğini artırabilir.

Hara Hachi Bu

Yemek yeme alışkanlığıyla ilgili bir prensiptir ve “yüzde seksen doluluk” anlamına gelir. Bu teknik, aşırı yemek yemeden önce durmayı ve böylece daha sağlıklı bir yaşam sürdürmeyi önerir. Her öğünde yemeğinizi yavaşça yiyerek ve tokluk hissini daha iyi algılayarak bu kuralı uygulayabilirsiniz.

Shoshin

“Başlangıç zihni” anlamına gelir. Herhangi bir konuya yeni başlayan bir kişinin meraklı ve önyargısız bakış açısıyla yaklaşmayı ifade eder. Bir sanat öğrencisinin resim yaparken her zaman yeni teknikleri denemesi ve farklı stilleri keşfetmesi buna bir örnektir.

Wabi-Sabi

Kusurların güzelliğini ve her şeyin geçiciliğini kabullenme felsefesidir. Mükemmel olmaya çalışmak yerine, var olanın değerini takdir etmeyi öğretir.

Japonya’nın Wabi-Sabi felsefesinin ilişkilere uygulanması

Bu felsefe mükemmeliyetçilikten uzaklaşmak;ilişkinin doğal ve kusurlu yönlerini kabullenmekle ilgilidir. Bu felsefe, ilişkideki küçük kusurları ve anlaşmazlıkları ilişkinin kaçınılmaz ve gerçekçi parçaları olarak görmenizi önerir.

Düşünün ki, ilişkinizde zaman zaman farklı görüşler ve ufak sürtüşmeler yaşanıyor. Wabi-Sabi, bu durumları ilişkinizin gerçekçi yansıması olarak görmenize ve bunları aşarak ilişkinizi daha derin bir düzeye taşımanıza yardımcı olabilir. Mükemmellik yerine, birbirinizin kusurlarıyla birlikte güzelliklerini de takdir etmek, ilişkiyi daha sağlam temellere oturtur.

Bu yaklaşım, aynı zamanda, değişen duygular ve ihtiyaçlar karşısında esnek olmayı gerektirir. Wabi-Sabi, her iki tarafın da zaman içinde gelişen duygularını ve ihtiyaçlarını anlamayı ve bunlara saygı duymayı öğretir. Karşılıklı destek ve anlayışla ilişkinizin her evresinde uyum içinde olmanızı sağlar, böylece ilişkiniz zamanla daha zengin ve tatmin edici bir hal alır.

Shinrin-Yoku

Doğada zaman geçirmek, fiziksel ve mental sağlığa iyi gelir. Stresinizi azaltmak, ruh halinizi iyileştirmek ve genel sağlığınızı korumak için ormanda yürüyüş yapabilirsiniz.


Klinik Psikolog Tuğçe Turanlar, psikodinamik yönelim ağırlıklı çalışmaktadır. Travmalarla çalışırken EMDR yöntemini, kişilik örüntüleriyle çalışırken Şema Terapiyi, ilişkilerde ise Gottman Çift Terapisi yaklaşımını kullanmaktadır. Özellikle narsisizm, bağlanma sorunları ve ilişkisel dinamikler üzerine yoğunlaşır. Yazılarında hem klinik deneyimlerinden hem de bilimsel araştırmalardan beslenerek psikolojik kavramları herkesin anlayabileceği bir dille aktarmayı amaçlar.


Japonya’dan Hayatınızı Dönüştürecek 8 Etkili Teknik: Ikigai’den Kakeibo’ya

 

Önceki
Sonraki

İlgili Makaleler

Freud Okuma Listesi
Freud Okuma Listesi
9 Şubat 2022

Freud Okuma Listesi; uzmanlar ve Freud hakkında bilgi edinmek isteyen tüm...

Devamı
Psikoterapiden Ne Beklemeliyim
Psikoterapiden Ne Beklemeliyim
13 Ağustos 2024

Psikoterapiden Ne Beklemeliyim Psikoterapi, bireylerin duygusal ve psikolojik...

Devamı
Trikotillomani (Saç Koparma Hastalığı) Nedir
Trikotillomani (Saç Koparma Hastalığı) Nedir
6 Haziran 2024

Trikotillomani (Saç Koparma Hastalığı) Trikotillomani (Saç Koparma Hastalığı),...

Devamı
Jüpiter ve Venüs Gezegeni – Karanlık Korkusu
Jüpiter ve Venüs Gezegeni – Karanlık Korkusu
8 Eylül 2021

Jüpiter ve Venüs Gezegeni - Karanlık Korkusu Merlin bugün de hava kararacağı ve...

Devamı

Instagram

Travmatik ya da yıkıcı aile ortamlarında çocu Travmatik ya da yıkıcı aile ortamlarında çocuk, dış koşulları değiştiremeyeceği için hayatta kalma stratejisi olarak çoğu zaman suçu kendine yükler. Bu durum, “kontrol yanılsaması” yaratarak çaresizlik duygusunu hafifletir. Ancak çocuklukta geliştirilen bu mekanizma, yetişkinlikte de ilişkilerde kendini gösterir: partneri yüceltmek, sürekli özür dilemek ya da terk edilme korkusu yaşamak gibi örüntüler bu geçmiş stratejinin izleridir.

Bu durum özellikle kaygılı bağlanma eğiliminde ve narsisistik ilişkilerde çok görülür ❤️‍🩹

Klinik Psikolog Tuğçe Turanlar 

#psikoloji
İlişkilerde sınır koymak çoğu zaman “benci İlişkilerde sınır koymak çoğu zaman “bencillik” olarak algılansa da, aslında hem kişinin hem de ilişkinin sağlığını koruyan bir adımdır. 

Sınır, duyguları, zamanı, enerjiyi ve değerleri koruyan görünmez bir çizgidir; sevgiyi azaltan bir duvar değil, ilişkiyi daha güvenli ve saygılı kılan bir çerçevedir. Sağlıklı sınırlar duygusal, fiziksel, dijital ya da değer temelli olabilir ve iletişime kapıyı kapatmaz; tam tersine beklentileri netleştirerek çatışmaları azaltır, iletişimi güçlendirir ve güvenli bağlanmayı destekler.

Bencillik algısının kökeninde genellikle kaygılı bağlanma örüntüleri, “fedakârlık = sevgi” gibi kültürel kalıplar ve çocuklukta “hayır” demeyle ilişkilenen suçluluk duyguları vardır. Oysa sınır koyabilen kişi, partnerine de alan tanır; bu da saygıyı ve güveni artırır. 

Gottman Çift Terapisi’nde de vurgulandığı gibi, mutlu çiftler hem “biz” olmayı hem de “ben” kalabilmeyi başarır ❤️

Kısacası, sınır koymak sevgisizliğin değil özsaygının göstergesidir; gerçek yakınlık ise sınırların yok sayılmasıyla değil, kabul edilip saygı duyulmasıyla mümkündür.

Klinik Psikolog Tuğçe Turanlar

#psikoloji
Günümüzde ayrılıklar artık sadece yüz yüze Günümüzde ayrılıklar artık sadece yüz yüze yaşanan bir deneyim değil; sosyal medya da bu sürecin önemli bir parçası haline geldi 💔

Eski partnerin paylaşımlarını görmek, hikâyelerini takip etmek ya da ortak fotoğraflarla karşılaşmak, duygusal toparlanmayı zorlaştırabilir. 

Kaygılı bağlanan kişiler ayrılık sonrası sosyal medyada daha yoğun “takip” davranışı gösterirken; kaçınan bağlanan kişiler genellikle tüm dijital izleri silmeyi tercih eder. 

Modern ilişki dinamikleri arasında yer alan “ghosting” (aniden ortadan kaybolma) ve “breadcrumbing” (ufak mesajlarla umut verip ilişkiyi sürüncemede bırakma) gibi davranışlar ise bu süreci daha da karmaşık hale getirebilir.

🔗 Yazının tamamını www.tugceturanlar.com’da okuyabilirsiniz 🩵

Klinik Psikolog Tuğçe Turanlar

#psikoloji
Görmezden Gelen Ebeveynin Çocuğu Olmak ❤️‍🩹Çocuklukta ebeveyn tarafından duygusal olarak görülmemek, yani duygusal ihmal, bireyin benlik algısı, duygularını düzenleme becerisi ve ilişkilerinde derin izler bırakır.

* Çocuklukta: Temel ihtiyaçlar karşılanır ama duygusal sıcaklık, aynalanma ve düzenleyici ilişki deneyimi eksik kalır. Çocuk, sessizlikle kabul edilmeyi öğrenir. Bu da içe kapanma, yalnızlık ve yetersizlik duygularına yol açar.

* Yetişkinlikte: Duygularını ifade etmekte zorlanma, ya bastırma ya da yoğun ve kontrolsüz dışavurum şeklinde görülür. İlişkilerde aşırı uyum sağlama veya duygusal mesafe koyma eğilimleri gelişebilir. Karar vermede güçlük, onay arayışı, kaygı ve depresyon gibi sorunlar sık görülür.

* Onay ihtiyacı: Görülmeyen çocuk, yetişkin olduğunda değeri onay üzerinden tanımlar. Bu ya pasif bir uyum (sessizlik, memnun etme) ya da aktif bir onay arayışı (mükemmeliyetçilik, sürekli doğru olma çabası) olarak ortaya çıkar.

* İyileşme: Duyguların fark edilmesi, adlandırılması, öz-şefkat, sınır koyma ve kendini ifade etme becerilerinin güçlendirilmesiyle mümkündür. Güvenli ve düzenleyici ilişkiler, özsaygıyı ve duygu düzenleme kapasitesini destekler.

Klinik Psikolog Tuğçe Turanlar

#psikoloji
Bağlanma stilleri, ayrılıkla başa çıkma biç Bağlanma stilleri, ayrılıkla başa çıkma biçimimizi önemli ölçüde şekillendirir. Bu farkındalık, yaşanan tepkilerin kişisel bir yetersizlik değil, geçmişten gelen bağlanma dinamiklerinin doğal bir yansıması olduğunu hatırlatır. Kendi bağlanma stilimizi tanımak, hem ayrılık sürecinde duygularımızı anlamlandırmamıza hem de gelecekte daha sağlıklı ilişkiler kurmamıza katkı sağlar.

Güvenli Bağlanma

* Yakınlıktan korkmaz, duygularını ifade eder.
* Ayrılıkta üzüntüyü kabul eder, sosyal destekle iyileşmeye yönelir.
* Daha hızlı toparlanır ve sağlıklı ilişkiler kurma olasılığı yüksektir.

Kaygılı Bağlanma
* Reddedilme korkusu taşır, partneri kaybetmemek için yoğun çaba gösterir.
* Ayrılık sonrası yoğun acı, çaresizlik ve takıntılı düşünceler yaşar.
* Eski partnerle teması sürdürme girişimleri sık görülür.

Kaçıngan Bağlanma
* Yakınlıktan rahatsız olur, duygusal bağı sınırlı tutar.
* Ayrılık sonrası soğukkanlı görünür, acıyı bastırmaya çalışır.
* Bastırılan duygular uzun vadede yalnızlık ya da öfke olarak geri döner.

Korkulu-Kaçıngan Bağlanma
* Hem yakınlık ister hem de reddedilmekten korkar.
* Ayrılıkta duyguları dalgalanır; özlem ve öfke arasında gidip gelir.
* Bu çelişkiler iyileşmeyi ve yeni ilişkileri zorlaştırır.

Ortak Noktalar 🌹
* Ayrılık bir kayıp deneyimidir ve yas süreciyle benzerlik gösterir.
* Benlik algısı sarsılabilir, kişi değerini sorgulayabilir.
* Zamanla çoğu birey ayrılığı kabullenir ve yeni başlangıçlar yapar.

Klinik Psikolog Tuğçe Turanlar

#psikoloji
Mikro aldatma, ilişkilerde sadakatin yalnızca fi Mikro aldatma, ilişkilerde sadakatin yalnızca fiziksel sınırlarla değil, duygusal ve dijital alanlarla da şekillendiğini ortaya koyan bir kavramdır. 

Sosyal medyada flörtöz etkileşimler, eski sevgiliyle gizli mesajlaşmalar ya da partnerden saklanan yakınlıklar, görünürde küçük olsa da güveni zedeleyebilir. Bu davranışların ortak özelliği gizlilik, duygusal yatırım ve ilgi odağının partnerden başkasına kaymasıdır. Bu nedenle mikro aldatma, ilişkilerde belirsizlik ve güvensizlik duygularını tetikleyerek büyük krizlere yol açabilir❤️‍🩹

Bununla birlikte, her davranışın mikro aldatma sayılıp sayılmayacağı çiftlerin ortak sınırlarına bağlıdır. Bazı ilişkilerde eski sevgiliyle iletişim önemsiz görülebilirken, başka bir ilişkide bu durum ciddi bir güven sorununa dönüşebilir. Bu nedenle mikro aldatmayı anlamanın anahtarı, partnerlerin açık iletişim kurması, sınırlarını netleştirmesi ve birbirlerinin hassasiyetlerini gözetmesidir. Şeffaflık ve empati, mikro aldatmanın ilişkilerde yıkıcı bir tehdit olmaktan çıkıp, güveni güçlendiren bir farkındalık alanına dönüşmesini sağlayabilir 🌷

Klinik Psikolog Tuğçe Turanlar
Instagram'da takip et

Öne Çıkan Konular

  • Narsisizm
  • İstismar ve Manipülasyon
  • Bağlanma Stilleri
  • Psikodinamik Terapi
  • EMDR
  • Şema Terapi
  • Gottman Çift Terapisi

Son Eklenenler

  • İlişkilerde Sınır Koymak Bencillik mi?
  • Ayrılık ve Bağlanma Stilleri: Hangi Tepkiler Sizi Bekliyor?
  • Mutluluk Korkusu: Neden Bazı İnsanlar Mutluluk Hissinden Kaçar?
  • Mikro Aldatma ve İlişkiler
  • Dişi ve Erkek Narsisizm: İlişkilerde İki Farklı Yüz
  • İlişkilerde Pygmalion Etkisi: Beklentilerimiz Bizi Nasıl Şekillendirir?

Yasal Uyarı

Bu internet sitesinin içeriği ve uygulamaları, sadece bilgilendirme ve eğitim amaçlı olup, herhangi bir şekilde tıbbi öneri verme veya herhangi bir danışan sağlama amacı ile oluşturulmamıştır. Sitemizde yer alan alıntı ve görüşler açıkça belirtilmediği takdirde resmi görüşlerini yansıtmamaktadır. Yazılı izin alınmaksızın kaynak gösterilerek dahi kullanılamaz