Tuğçe Turanlar

  • Anasayfa
  • Hakkımda
  • Makaleler
  • Sıkça Sorulan Sorular
  • İletişim

Tuğçe Turanlar

  • Anasayfa
  • Hakkımda
  • Makaleler
  • Sıkça Sorulan Sorular
  • İletişim
  • Anasayfa
  • Hakkımda
  • Makaleler
  • Sıkça Sorulan Sorular
  • İletişim
featured_image

DEHB’li Biriyle İlişki Yaşamak

Yazar: Tuğçe Turanlar19 Ocak 2025 ADHD, Çift Terapisi, Dürtü Kontrol Bozukluğu, İlişkiler0 Yorum

İçindekiler

Toggle
  • DEHB Nedir
  • DEHB’li Biriyle İlişkide Ortaya Çıkabilecek Zorluklar
  • Destekleyici Stratejiler ve İpuçları

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB), hem çocukluk hem de yetişkinlik döneminde görülebilen nörogelişimsel bir bozukluktur. DEHB ilişkilerde çeşitli zorluklara yol açabilir; ancak anlayış ve destekle sağlıklı bir ilişki kurmak mümkündür. Bu makalede DEHB’nin ne olduğundan ilişki dinamiklerine kadar bilmeniz gereken her detayı bulabilirsiniz.


DEHB Nedir

DEHB (Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu), dikkat sorunları, aşırı hareketlilik ve dürtüsellik ile karakterize bir bozukluktur. Genellikle çocuklukta teşhis edilse de, yetişkinlikte de semptomlarını göstermeye devam eder. DEHB olan yetişkinlerin çoğu, zaman yönetimi, organizasyon ve odaklanma konularında zorluklar yaşar.

Ana Belirtiler

Hiperodaklanma: Belirli bir konuya ya da aktiviteye aşırı odaklanma, diğer alanları ihmal etme.

Dürtüsellik: Ani kararlar alma, sabırsızlık ya da düşünmeden harekete geçme.

Duygu Düzenleme Sorunları: Duyguları kontrol etmekte zorlanma; öfke, hayal kırıklığı ya da sabırsızlık.

Zaman Yönetimi Sorunları: Randevulara ya da görevlere yetişememe, kronik geç kalma.

Çalışma Belleği Problemleri: Bilgileri düzenleme ve hatırlama konularında yaşanan aksaklıklar.


DEHB’li Biriyle İlişkide Ortaya Çıkabilecek Zorluklar

İletişim Sorunları: Karşı tarafın sözünü kesme, konudan çabuk kopma veya dikkati toparlayamama gibi durumlar tartışmalara yol açabilir.

Planlama ve Sorumluluk: DEHB’li bireyler, ev işlerinden randevulara kadar pek çok konuda organizasyon problemi yaşayabilir. Bu durum, ilişkideki diğer kişi üzerinde ekstra yük oluşturabilir.

Stres ve Anksiyete: DEHB belirtileri, hem DEHB’li kişide hem de partnerde strese neden olabilir. Anksiyete bozukluğu veya depresyon gibi ek tanılar da tabloyu karmaşıklaştırabilir.

Duygusal Dalgalanmalar: DEHB’li kişiler duygusal olarak hızlı iniş-çıkışlar yaşayabilir. Bu durum ilişki dinamiğini zorlayabilir ve sürekli bir destek ihtiyacı ortaya çıkarabilir.


Destekleyici Stratejiler ve İpuçları

Bilgi Edinin

  • Araştırma Yapın: DEHB hakkında güvenilir kaynaklardan bilgi toplayın. Partnerinizin yaşadığı zorlukları anlamak, onunla empati kurmanızı kolaylaştıracaktır.
  • Uzmanlara Danışın: Psikiyatrist, psikolog veya aile terapisti gibi profesyonellerden yardım almak, hem bireysel hem de çift olarak yararlı olabilir.

Açık ve Net İletişim Kurun

  • Göz Teması: Konuşurken mümkün olduğunca göz teması kurmak, dikkati toplamasına yardımcı olur.
  • Kısa ve Net Cümleler: Çok uzun ve karışık cümleler yerine net ve doğrudan ifadeler kullanmak, anlaşılırlığı artırır.
  • Sabır Gösterin: Karşınızdaki kişinin bazen hızlı düşünmesi veya konudan kopması normaldir. Ona anlayışla yaklaşın.

Ortak Planlama Yapın

  • Takvim Kullanımı: Ortak bir dijital takvim ya da duvar takvimi kullanarak randevuları, görevleri ve önemli tarihleri takip edebilirsiniz.
  • Liste ve Notlar: Yazılı hatırlatıcılar veya telefon uygulamalarıyla partnerinizin dikkatini önemli konulara çekmek daha kolay olur.
  • Görev Dağılımı: Yapılacak işlerin herkesin becerisine ve zamanına uygun şekilde bölüşülmesi, adil bir düzen oluşturur.

Duygusal Destek ve Motivasyon

  • Olumlu Geri Bildirim Verin: DEHB’li bireyler eleştiriye hassas olabilir. Pozitif yönlerini sıkça vurgulamak, kendilerine güvenlerini artırır.
  • Küçük Başarıları Kutlayın: Küçük de olsa başarıları takdir etmek, motivasyonu yüksek tutar.
  • Empati Kurun: Onun yaşadığı zihinsel zorlukları anlamaya çalışın ve ihtiyaç duyduğunda dinleyici olun.

Sınırlar ve Öz Bakım

  • Kendi İhtiyaçlarınızı İhmal Etmeyin: Sürekli partnerinizi düşünmek yorucu olabilir. Kendi fiziksel ve duygusal sağlığınızı korumak için sınırlar belirleyin.
  • Ortak Çözümler Bulun: İlişkide yaşadığınız sorunları konuşarak ortak kararlar almaya özen gösterin.
  • Stres Yönetimi: Meditasyon, egzersiz veya hobi edinmek her iki taraf için de faydalı olacaktır.

Profesyonel Yardım

Online psikolojik danışmanlık randevusu almak için yulepsikoloji@gmail.com adresine mail atabilir ya da 0532 053 3992 üzerinden mesaj atarak iletişime geçebilirsiniz.


Sonuç

DEHB’li biriyle ilişki yaşamak, zaman zaman zorlu olsa da, karşılıklı anlayış ve doğru stratejilerle sağlıklı ve tatmin edici bir hâle getirilebilir. Bilgi sahibi olmak, profesyonel destek almak ve açık iletişim kurmak bu süreçte çok önemli adımlardır. Unutmayın ki her ilişkinin dinamikleri farklıdır; bu nedenle, sizin ve partnerinizin ihtiyaçlarına göre en iyi yöntemleri belirlemek için birlikte çaba göstermek anahtar rol oynar.

Uzman Klinik Psikolog Tuğçe Turanlar


Kaynaklar / Referanslar

  1. CHADD (Children and Adults with Attention-Deficit/Hyperactivity Disorder)
  2. National Institute of Mental Health (NIMH)
  3. Mayo Clinic
  4. American Psychological Association (APA)
Devamı
featured_image

ADHD – Yetişkin Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu

Yazar: Tuğçe Turanlar18 Ağustos 2023 ADHD0 Yorum

Yetişkin Bireylerde ADHD

Türkçe karşılığı, “DEHB, Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu” olarak da bilinen ADHD, hem çocukları hem de yetişkinleri etkileyen bir nörogelişimsel bozukluktur. ADHD; dikkati sürdürme zorluğu, dürtüleri kontrol etmedeki sorunu ve hiperaktiviteyi düzenlemedeki zorluklarla karakterize edilir. Yani; hiperaktivite, dikkat eksikliği ve dürtüsel davranış gibi süregelen problemlerin kombinasyonunu içeren işlevsel olmayan durumlar olarak anlatılır. Bireyin, iş ve sosyal hayatı dahil olmak üzere, çeşitli yaşam alanlarını da negatif ölçüde etkileyebilir.

  • ADHD’NİN NEDENLERİ, ÇOCUKLARDA VE YETİŞKİNLERDE ADHD
  • ADHD’NİN BELİRTİLERİ
  • TEDAVİ
  • ADHD’E SAHİP BİREYLER İÇİN ÖNERİLER

ADHD’nin Nedenleri, Çocuklarda ve Yetişkinlerde ADHD

Bilim insanları ADHD’ye tam olarak neyin sebep olduğundan emin değiller. Ancak; genlerin, çevrenin ve beyin yapısındaki bazı farklılıkların ADHD’yi tetiklediğini düşünüyorlar.

ADHD genellikle aileler arasında görülür ve çoğu durumda ebeveynlerden miras alınan genlerin, bu durumun oluşmasında önemli bir faktör olduğuna inanılır. Araştırmalar, ADHD olan bir kişinin ebeveynlerinin ve kardeşlerinin de, ADHD’ye daha yatkın olduklarını göstermektedir. Ancak, ADHD’nin gen aktarımına hangi ölçülerde dahil olduğu karmaşık durumdadır ve tek bir genetik bağ ile ilişkili olmadığı düşünülmektedir.

ADHD’si olan kişilerin, ortalama, 10’nundan 2 ilâ 3’ü konsantre olma ve odaklanma sorunları yaşarken, hiperaktivite veya dürtüsellikle ilgili sorun yaşamayabilirler. Ayrıca, kişiye çocukluk döneminde ADHD teşhisi konulduysa, muhtemelen bazı belirtileri yetişkinliğe taşımış olma ihtimali de bulunabilir. Çocukken teşhis konulmamış olsa bile, ADHD sizi yetişkin olduğunuzda da etkileyebilir.

Amerikan Psikiyatri Birliği’ne göre, ADHD, yaklaşık olarak çocukların %8.4’ünü ve yetişkinlerin %2.5’ini etkiler. Ulusal Ruh Sağlığı Enstitüsü’ne göre, bu rakamların daha yüksek olabileceği tahmin edilmektedir.

Doğru tedavi alabilmek için, yetişkin ADHD’nin belirtilerini tanımak önemlidir.

ADHD’nin Belirtileri

Belirtiler erken çocukluk döneminde başlayabilir (6 yaşından önce fark edilebilir) ve yetişkinliğe kadar devam edebilir. Bazı durumlarda kişi yetişkin olana kadar bile anlaşılmayabilir. Yetişkin ADHD belirtileri, çocuklardaki belirtiler kadar net olmayabilir. Yetişkinlerde aşırı hareketlilik azalabilir, ancak dürtüsel davranışlarla, huzursuzluklarla ve dikkat vermede güçlüklerle sorun devam edebilir. Yetişkinlere ADHD teşhisi koymak, çocuklara göre biraz daha zordur. ADHD’ye sahip yetişkin biri, hayatı için dengeyi sağlama hususunda zorluklar yaşayabilir. Örneğin, hiperaktivite yetişkinlerde azalma eğilimindedir; ancak, yetişkin hayatının baskıları arttıkça, dikkat eksikliği de aynı doğrultuda artabilir.

Dikkatsizlik ve ilgisizlik semptomları

  • Odaklanamama veya öncelik belirleme yeteneğinin olmaması
  • Zayıf organizasyon eylemleri
  • Sessiz kalmada zorluk çekme
  • Stresle başa çıkma güçlüğü
  • Aşırı sabırsızlık
  • Aktivitelerde risk alma. Bu durum genellikle kişisel güvenlik veya başkalarının güvenliğini dikkate almama. Örneğin, tehlikeli şekilde araba kullanma.

Düzensizlik ve unutkanlık semptomları

ADHD tanısı alan bir yetişkinin, yaşamı genellikle karmaşık ve kontrolsüz gibi görülebilir. Aynı zamanda neyin görevle ilgili olduğunu sıralamak, yapılacaklar listesini önceliklendirmek; görevleri, sorumlulukları takip etmek ve zamanını yönetmek de zorlaşabilir. Düzensizlik ve unutkanlık semptomlarının yaygın olarak görülenleri aşağıdaki gibidir:

  • Projeleri başlatmakta ve bitirmekte zorluk çekmek
  • Eski görevleri bitirmeden yenilerine başlamak
  • Sürekli geç kalmak
  • Sık sık randevuları, taahhütleri, son tarihleri unutmak
  • Sürekli olarak şeyleri kaybetmek veya yanlış yerleştirmek (anahtarlar, cüzdan, telefon, belgeler, faturalar…)
  • Görevleri tamamlamak için gereken zamanı hafife almak
  • İşleri ertelemeye eğilim
  • Zayıf düzenleme becerileri (ofis, ev…)
  • Sürekli olarak bir şeyleri kaybetme veya yanlış yerleştirme

Dürtüsellik semptomları

Bu kategorideki semptomlar; bireye, davranışlarını, yorumlarını ve tepkilerini engelleme konusunda zorluklar yaşatabilir. Kişinin düşünmeden hareket etmesine neden olabilir ya da kişiye sonuçları düşünmeden tepki verdirebilir. Diğerlerini kesip söze giren kişi, yorumlarını bir anda söyleyebilir ve talimatları okumadan görevleri hızla tamamlayabilir. Bu gibi semptomlar genellikle şunları içerir:

  • Sürekli olarak diğerlerinin sözünü kesmek
  • Zayıf öz kontrol, bağımlılık eğilimleri
  • Düşünmeden kaba veya uygunsuz düşünceleri pat diye söyleme
  • Sonuçları düşünmeden düşüncesizce veya spontane davranma. Sosyal olarak uygun yollarla davranmada zorluk çekme (uzun bir toplantıda sessizce oturmak gibi)

Duygusal semptomlar

ADHD’li birçok yetişkin duygularını yönetmekte zorlanabilir. Özellikle öfke veya hayal kırıklığı gibi duygular söz konusu olduğunda bu durum daha da zorlaşabilir. Yetişkin ADHD’nin yaygın duygusal semptomları şunları içerir:

  • Kolay sinirlenme, huzursuzluk ve gerginlik
  • Kısa süren, sık patlayıcı öfkeler
  • Düşük öz saygı, güvensizlik veya yetersizlik duygusu
  • Motive kalmakta zorluk çekme
  • Eleştirilere karşı aşırı duyarlılık, tahammülsüzlük.

Tedavi

Yetişkin ADHD tedavisi, psikiyatrik eş tanılar ve yetişkin yaşamının karmaşık yapısı nedeniyle çocukların tedavisinden daha kapsamlı olarak planlanmaktadır. Yetişkinler, ADHD’nin meydana getirmiş olduğu ya da olabileceği herhangi bir sağlık durumu için tedavi görür. Yukarıdaki belirti ya da belirtilerden herhangi biri, kişiyi ve kişinin hayatını etkiliyorsa, bir ruh sağlığı uzmanından destek alınabilir. ADHD için teşhis koymayı ve tedavi sürecini sağlık profesyonelleri yapabilir. Tedavi süreci genellikle , bu konuda uzman psikiyatrist ve klinik psikolog tarafından planlanır.

ADHD’nin tedavisi, semptomları hafifletmeye ve günlük yaşamda karşılaşılan sorunu ya da sorunları daha az hale getirmeye yardımcı olabilir. Kişi, hayatını yönetme konusunda kendi çabalarına rağmen zorlanıyorsa, destek almanın zamanı gelmiş olabilir. ADHD, ilaç veya terapi kullanılarak tedavi edilebilir; ancak genellikle her ikisinin birleşiminin daha etkili olduğu düşünülmektedir.

Bu alanda çalışan sağlık uzmanı, kişinin semptomlarının (belirti) altında yatan diğer tıbbi sorunların olup olmadığını kontrol etmek için fiziksel muayene yapabilir; kan testi ve psikolojik test önerisinde bulunabilir, bireyin sağlık geçmişi hakkında sorular sorabilir. Davranış sorunları, odaklanmadaki zorluk veya motivasyon eksikliği gibi konular hakkında yorumlamalarda bulunabilir.

ilaçlar ADHD için kalıcı bir tedavi yöntemi değildir. Ancak ADHD’si olan bir kişinin daha iyi odaklanmasına, daha az dürtüsel davranmasına, daha sakin hissetmesine ve yeni beceriler öğrenip uygulamasına yardımcı olabilir. Tedavi araları, ilacın hala gerekip gerekmediğini değerlendirmek için zaman zaman doktorunuz tarafından önerilebilir.

ADHD Tanılı Bireyler İçin Öneriler

Yetişkin bir ADHD bireyi için faydalı olabilecek birkaç öneride bulunulabilir:

  • Ruh hali dalgalanmalarını dengelemek, fazla enerjiyi olumlu bir şekilde atmak, vücudu sakinleştirmek için sağlıklı yiyecekler tüketilebilir ve egzersiz yapılabilir.
  • Yorgunken; odaklanmak, stresi yönetmek, üretken olmak ve sorumlulukların üstesinden gelmek daha da zorlaşır. En azından yatmadan bir saat önce ekranları kapatmak ve 7-9 saat arasında uyumak faydalı olabilir.
  • Daha iyi zaman yönetimi uygulanabilir. Tüm planlamalar için alarm kurulabilir.
  • İlişkiler üzerinde çalışılabilir. Arkadaşlarla etkinlikler planlanıp bu planlara sadık kalınabilir.

ADHD’yi suçlamayın. Kendinizi suçlamayın. ADHD teşhisi konulan yetişkinler genellikle sorunlarını kendilerine yükler veya kendilerini olumsuz bir öz değerlendirmeyle görürler. Bu, öz saygı sorunlarına, anksiyeteye veya depresyona yol açabilir. Mevcut tedavi seçenekleri hakkında daha fazla bilgi edinmek ve ADHD sahibi biri için hangi tedavilerin iyi çalışabileceğini öğrenmek adına bir uzmandan yardım alınabilir. Zaman zaman zor olabilir; ancak önemli olan ADHD sahibi bir kişiye, davranışlarının kontrol edilebilir olduğunu öğretmektir.

Uygun tedavi sonrası, ADHD olan ve bu belirtilere sahip olan bireyler, yaşam aktivitelerini, yeteneklerini, iletişimlerini ve davranışlarını daha da etkili kullanabilecekler, kişiliklerinin olumlu taraflarını yaşamalarına tanık olma şansına sahip olacaklardır. ADHD’ye ne kadar erken müdahale edilirse, bireylerin yaşamları süresince karşılaştıkları belirtiler de bir o kadar az olacaktır.

Klinik Psikolog Tuğçe Turanlar

Kaynaklar

Attention deficit hyperactivity disorder

Adult attention-deficit/hyperactivity disorder

ADHD in Adults: Symptoms, Effects, and Self-Help

Adult ADHD: Symptoms, Causes, Treatments

Devamı

Instagram

yulepsikoloji

Kütüphanemde bana eşlik etmiş olan bu değerli Kütüphanemde bana eşlik etmiş olan bu değerli kitapları, artık başka zihinlere ve kalplere ulaşabilmesi için paylaşmak istiyorum.

Her ay bir psikoloji kitabını hediye edeceğim. Belki bir cümlesi, bir fikri, bir sayfası size de eşlik eder ❤️

📖 Bu ayın kitabı: Kaygının Anlamı – Rollo May

“Kaygı, içsel bir çağrıdır; bizi yüzleşmeye, büyümeye ve sorumluluk almaya davet eder.”

Çekilişe katılmak için:

✅ Gönderiyi beğenmeniz
✅ Yorumlara iki arkadaşınızı etiketlemeniz
✅ Yule Psikoloji sayfasını takip etmeniz yeterli

📅 Son katılım: 27 Mayıs Salı

#psikoloji #kitap
Narsistik ilişkileri çözümleme atölyesi 🌷 Narsistik ilişkileri çözümleme atölyesi 🌷 narsistik partnerle kurulan ilişki dinamiklerini ve bu ilişkilerde ortaya çıkan travma bağını anlamak isteyenler için hazırlandı. Atölyede, sağlıksız ilişki döngülerinin arka planındaki psikolojik mekanizmaları, duygusal bağımlılığı ve bu tür ilişkilerden kopmakta yaşanan zorlukları birlikte inceleyeceğiz. 

🌷 Katılımcılar, narsistik ilişkilerin nasıl işlediğini daha iyi kavrayarak, kendi ilişkilerini sorgulama ve daha sağlıklı bağlar kurma yolunda önemli bir farkındalık kazanacaklar.

📅 Tarih: 2 Haziran Pazartesi
⏰ Saat: 21.00 – 22.30
💻 Platform: Google Meet – Online

Detaylı bilgi için DM’den ya da WhatsApp üzerinden ulaşabilirsiniz.

📱 0532 053 3992 (WhatsApp)

Görüşmek üzere 💛

Klinik Psikolog Tuğçe Turanlar

#psikoloji #ilişkiler
🌷 Yetersiz annelik görmüş kişiler, içlerin 🌷 Yetersiz annelik görmüş kişiler, içlerinde güçlü bir sevgi açlığı taşısalar bile yakın ilişkilerde rahat edemezler. Sevgi almaya duydukları özlem, genellikle içlerindeki güvensizlik ve koruyucu duvarlarla engellenir. Geçmişte ihtiyaçlarının karşılanmamış olması, birinin onlar için gerçekten var olacağına inanmalarını zorlaştırır. 

Bazıları sevgiyi hak etmediğini düşünürken, daha bağımlı kişiler partnerlerine yapışır, onları boğar ve aradıkları kusursuz sevgiyi bulamayınca öfkeyle karşılık verir. Bu öfke, ilişkiyi zedeler ve eski terk edilme yaralarını tekrar canlandırır.

Klinik Psikolog Tuğçe Turanlar

#psikoloji #anne
🩵 “Farkında olmak, tam da burada, şimdide o 🩵 “Farkında olmak, tam da burada, şimdide olmak demektir; şimdiki zamanda bütünüyle var olabilmek, karşımıza hangi deneyim çıkarsa kabul edebilmek, yine de deneyimin hiçbir türden görünümüne kendini kaptırmamak demektir. Farkında olmak aynı zamanda, yargılamadan veya değerlendirmeye tabi tutmadan, deneyimin farkında olmak demektir.”

Kitap: Psikoterapide Bağlanma - David J. Wallin

#psikoloji #farkındalık
❤️ İçsel çocuk arketipleri, çocuklukta gel ❤️ İçsel çocuk arketipleri, çocuklukta geliştirdiğimiz duygusal başa çıkma kalıplarını simgeler. O dönemde ihtiyaç duyduğumuz sevgi, güven ve kabulü elde etmek için öğrenilen bu stratejiler, büyüdükten sonra da davranışlarımızı şekillendirmeye devam eder. Arketipleri tanımak, hangi eğilimlerin bize fayda sağladığını hangilerinin ise sınırlarımıza zarar verdiğini ayırt etmeye imkân tanır; böylece daha bilinçli seçimler yapabiliriz.

Klinik Psikolog Tuğçe Turanlar

Kaynaklar

*LePera, N. (2021). How to Do the Work: Recognize Your Patterns, Heal from Your Past, and Create Your Self. TarcherPerigee.

*Maté, G. (2021). The Myth of Normal: Trauma, Illness & Healing. Avery.

*Schwartz, R. C. (1995). Internal Family Systems Therapy. Guilford Press.

#psikoloji
Narsisistik ebeveynler, kendilerini önemli ve üs Narsisistik ebeveynler, kendilerini önemli ve üstün hissetme ihtiyacı duyarlar; eleştiriye karşı aşırı duyarlıdırlar ve başkalarıyla empati kurmakta zorlanırlar. 
Bazı anneler, kendi gerçekleşmemiş hayallerini ve isteklerini çocukları üzerinden yaşamak isterler. Örneğin, kendilerini güzel ya da başarılı hissetmediklerinde çocuklarının bu eksikliği tamamlamasını ve adeta onların “intikamını” almasını bekleyebilirler. Bu nedenle çocuklarının kendi beklentilerini karşılamasını aşırı derecede önemser ve bu gerçekleşmediğinde onları yok sayar ya da düşmanca davranabilirler.

Bu tutum sonucu çocuklar, kendilerini değerli hissetmek için sürekli başkalarının onayına ve beğenisine ihtiyaç duyarlar. Benlik değerleri dışarıya bağımlıdır ve başkalarını anlamakta güçlük çekerler. Sağlıklı bir benlik saygısı için çocukların ebeveynlerini idealize edebilmesi ve ebeveynlerin çocuğun atfettiği gücü çocuklarıyla paylaşması gerekir. 
Narsisistik babalar ise genellikle kendi ihtiyaçlarını ön planda tutarak çocuklarının güçlenmesini engeller ve onlarla sağlıklı yakın ilişkiler kurulmasını zorlaştırırlar.

Klinik Psikolog Tuğçe Turanlar

Kaynak: Kişilik ve Zihin - Prof. Dr. Doğan Şahin

#psikoloji #narsissist #ebeveyn
❤️‍🩹 Toplumsal travma, geniş kitlelerin ❤️‍🩹 Toplumsal travma, geniş kitlelerin fiziksel ve ruhsal güvenlik duygusunu altüst eder. Ortaya çıkan etkiler yalnızca o olayla sınırlı kalmaz, gelecek nesillerin de duygusal ve sosyal yaşamını etkileyebilir. Ancak yüzleşme, paylaşım, kolektif hafızanın inşası ve adalet arayışı, toplumsal onarımı destekler. Dayanışma kültürünü beslemek ve yıkıcı olayların tekrarlanmaması için kalıcı çözümler geliştirmek, her bir bireyin katkısıyla mümkün hâle gelir.

Toplumsal Boyutta İyileşme

* Güçlü Sosyal Destek Ağı: Travmadan etkilenen bireylerin destek hissetmesi, toplumun onarıcı gücünü artırır. Ayrıca aile, arkadaş ve komşuluk ilişkileri gibi yakın çevre alanlarının güvenilirliği ve dayanışması, ruhsal toparlanmaya olumlu katkıda bulunur.

* Açık ve Şeffaf İletişim: Toplumsal travmanın ardından yaşananları görmezden gelme veya inkar, tüm kesimlerde derin bir güvensizlik yaratır. Oysa olayların kabul edilmesi, hatırlanması ve anlatılması uzun vadede onarıcı bir etki taşır.

* Adalet ve Yüzleşme Mekanizmaları: Geniş çaplı bir felaket veya zulüm sonrası adaleti sağlayacak yolların (yargı süreçleri, hak talepleri vb.) işlemesi, toplumsal bellek ve iyileşme sürecinin merkezinde yer alır. Resmî kurumlar, sivil toplum kuruluşları ve yerel inisiyatifler bu süreçte kritik rol oynar (Paker, 2007).

* Aktif Katılım ve Dayanışma: Dayanışma faaliyetlerine katılmak, yardım kampanyalarında yer almak veya hak savunuculuğu yapmak hem toplumu hem de bireyi güçlendirir. Bu tür eylemler, çaresizlik duygusunu hafifletir ve umudu canlı tutar.

Klinik Psikolog Tuğçe Turanlar 

Kaynaklar

Herman, J. (1992). Travma ve İyileşme. İstanbul: Literatür Yayıncılık.
İstanbul Bilgi Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık Merkezi. (2015). Psiko-Eğitim Broşürleri – 4: Toplumsal Travma Nedir?
Janoff-Bulman, R. (1992). Shattered assumptions: Towards a New Psychology of Trauma. New York: Free Press.
Paker, M. (2007). Psiko-politik Yüzleşmeler. İstanbul: Birikim Yayınları.

#psikoloji
Neden en çok sevdiğimiz insanlara kızarız? 💔

Bunun temel sebebi, kurduğumuz bağın derinliği ve bu bağla birlikte gelişen beklentilerimizdir. 

Sevdiğimiz kişiler bize en yakın ve en açık olduğumuz kişilerdir; bu nedenle, onlar tarafından görülmeyi, anlaşılmayı ve desteklenmeyi bekleriz. Bu beklentiler gerçekleşmediğinde yaşadığımız hayal kırıklığı, çoğunlukla öfke olarak dışa vurulur. 

Ayrıca, sevdiğimiz insanlar bize adeta bir ayna tutarlar. Kendimizde kabul etmekte zorlandığımız taraflarımızı onların davranışlarında gördüğümüzde iç dünyamızdaki çatışmalar tetiklenir ve bu durum öfkeye neden olabilir. 

Ancak önemli olan bu duyguyu nasıl ifade ettiğimizdir. Öfkemizi doğru şekilde ifade etmek, ilişkilerimizi güçlendirme ve sağlıklı hale getirme potansiyeline sahiptir.

Unutmayalım ki, her kızgınlık bize kendimizle ilgili önemli bir mesaj taşır. Bu mesajı okumak ve anlamlandırmak, ilişkilerimizi olduğu kadar kendimizi de geliştirmek için çok değerlidir. ❤️

Klinik Psikolog Tuğçe Turanlar

#ilişkiler #psikoloji
🍃 Duygusal olarak olgunlaşmamış kişilerle i 🍃 Duygusal olarak olgunlaşmamış kişilerle iletişimde temel prensip, duygusal kontrolü onlara bırakmamak ve kendinizden emin, sakin bir duruş sergilemektir. Böylece kendi iç huzurunuzu korur ve iletişim süreçlerinizi sağlıklı yürütürsünüz.

Klinik Psikolog Tuğçe Turanlar

#psikoloji #ilişkiler 

Kaynak
Gibson, L. C. (2022). Olgunlaşmamış Ebeveynlerin Açtığı Yaraları İyileştirmek.
🍃 Terapi; hızlı çözümlerden çok, adım ad 🍃 Terapi; hızlı çözümlerden çok, adım adım gerçekleşen bir değişim ve dönüşüm yolculuğudur. Kişinin zaman içinde kendi duygularını, düşüncelerini ve davranışlarını derinlemesine keşfederek, eski kalıpları dönüştürdüğü, kendini yeniden tanımladığı ve içsel kaynaklarını yeniden sahiplendiği bir süreçtir. Bu süreçte birey dışarıdan aldığı onaya bağımlı olmaktan kurtularak kendi değerini ve gerçek benliğini içten gelen bir anlayışla benimsemeyi öğrenir. Terapi, hayatla daha özgün ve tatmin edici bir ilişki kurmanın yolunu açar 🌷

Klinik Psikolog Tuğçe Turanlar

#psikoloji #terapi
🍃 Güvensiz-kaçıngan bağlanma stilinin temel 🍃 Güvensiz-kaçıngan bağlanma stilinin temelinde, “hayal kırıklığı yaşamamak için bağlanmamak daha iyi” düşüncesi yatar. Güvensiz bağlanan kişiler genellikle yakınlığı reddeder, bağımsızlığı aşırı önemser ve başkalarına ihtiyaç duymayı zayıflık olarak algılarlar. 

📸: lightafterchaos

#psikoloji
🍃 Duygusal manipülasyon, birinin sizi fark ett 🍃 Duygusal manipülasyon, birinin sizi fark ettirmeden kontrol altına almaya çalıştığı, psikolojik oyunlarla yönlendirdiği bir süreçtir. Bunu yaparken suçluluk hissettirme, gaslighting, aşırı eleştiri, tehdit veya duygusal şantaj gibi yöntemler kullanabilir. Amaç, sizi kendinizden şüphe ettirmek, kararlarınızı sorgulatmak ve zamanla kendi iradenizden uzaklaştırıp manipülatörün istediği yönde hareket etmenize neden olmaktır. Böyle bir durumun içinde olduğunuzu fark etmek ve sınır koymak, psikolojik sağlığınızı korumanın en önemli adımıdır.

#psikoloji #ilişkiler
Instagram'da Takip Et

Etiketler

Bağımlılık Bireysel psikoterapi depresyon Ebeveyn EMDR EMDR Terapisi Freud Gottman Çift Terapisi Jung Kişilik Bozuklukları narsist Online EMDR Online psikolog Psikanaliz Psikodinamik Psikoterapi Rüya travma Travma Bağı Travma Sonrası Stres Bozukluğu Travma Sonrası Tepkiler Çift Terapisi Çocukluk Travmaları çocukluk çağı travmaları İlişkiler

Son Eklenenler

  • İnsanlar Değişir mi? Romantik İlişkilerde Değişimin Rolü
  • Uzak Mesafe İlişkisi: Bağ ve Güveni Sürdürme
  • Oversharing (Aşırı Paylaşım) Nedir ve Nasıl Başa Çıkılır?
  • Travma Terapisi: Gerçek Nedir?
  • Uzun Süreli Yalnızlık: Beyin Üzerindeki Etkileri ve Çözüm Yolları
  • Depresyondaki Partnerime Nasıl Yardım Edebilirim?

Yasal Uyarı

Bu internet sitesinin içeriği ve uygulamaları, sadece bilgilendirme ve eğitim amaçlı olup, herhangi bir şekilde tıbbi öneri verme veya herhangi bir danışan sağlama amacı ile oluşturulmamıştır. Sitemizde yer alan alıntı ve görüşler açıkça belirtilmediği takdirde resmi görüşlerini yansıtmamaktadır. Yazılı izin alınmaksızın kaynak gösterilerek dahi kullanılamaz