Tuğçe Turanlar

  • Anasayfa
  • Hakkımda
  • Makaleler
  • Sıkça Sorulan Sorular
  • İletişim

Tuğçe Turanlar

  • Anasayfa
  • Hakkımda
  • Makaleler
  • Sıkça Sorulan Sorular
  • İletişim
  • Anasayfa
  • Hakkımda
  • Makaleler
  • Sıkça Sorulan Sorular
  • İletişim
featured_image

Dopamin Nedir

18 Haziran 2024 Yazar: Tuğçe Turanlar Bağımlılık, Nörobilim (Sinirbilim) 0 Yorum

Dopamin, beynimizdeki sinir hücreleri arasında sinyaller taşıyan önemli bir nörotransmitterdir. Beynin ödül ve motivasyon sistemlerinde kritik bir rol oynar ve bu sistemlerin işleyişi için gereklidir. Dopaminin işlevleri arasında şunlar bulunur:

  1. Ödül ve Zevk: Ödül ve zevk alma duygularını tetikler. Hoşumuza giden bir şey yaptığımızda (örneğin, lezzetli bir yemek yemek, başarılı bir iş yapmak), beynimiz dopamin salgılar ve bu bizi motive eder.
  2. Motivasyon: Motivasyon ve hedefe yönelik davranışları yönlendirmede önemlidir. Bir hedefe ulaşmak için çalıştığımızda, dopamin bizi bu hedefe ulaşmaya teşvik eder.
  3. Hareket Kontrolü: Motor kontrol ve hareketlerin koordinasyonunda da görev alır. Parkinson hastalığı gibi bazı nörolojik bozukluklar, dopamin seviyelerindeki dengesizliklerden kaynaklanır.
  4. Öğrenme ve Hafıza: Öğrenme süreçlerinde ve bellek oluşumunda önemli bir rol oynar. Özellikle ödül ile ilişkili öğrenmede dopaminin etkisi büyüktür.

Dopaminin Çalışma Mekanizması

Dopamin, beyindeki belirli bölgelerden salgılanır ve sinir hücreleri arasındaki sinapslara yayılır. Bu süreç, belirli bir olayın ya da davranışın ödüllendirici olup olmadığını beyin tarafından değerlendirilmesini sağlar. Dopaminin etkilediği ana beyin bölgeleri şunlardır:

  • Ventral Tegmental Alan (VTA): Dopamin salgısının başladığı bölgedir.
  • Nucleus Accumbens: Ödül ve motivasyon ile ilgili dopamin sinyallerinin alındığı bölgedir.
  • Prefrontal Korteks: Karar verme, planlama ve sosyal davranışların düzenlenmesinde dopaminin etkili olduğu bölgedir.

Dopamin ve Bağımlılık

Dopamin, aynı zamanda bağımlılık süreçlerinde de kritik bir rol oynar. Bağımlılık yaratan maddeler (örneğin, alkol, uyuşturucu) ve davranışlar (örneğin, kumar, sosyal medya kullanımı) dopamin seviyelerinde ani artışlara neden olur. Bu durum, beynin ödül sistemini aşırı derecede uyarır ve zamanla kişinin bu maddelere ya da davranışlara bağımlı hale gelmesine yol açar. Sürekli yüksek dopamin seviyeleri, kişinin daha fazla uyarıcıya ihtiyaç duymasına ve normal aktivitelerden zevk alamamasına neden olur.

Dopamin Detoksu

Dopamin detoksu, dopamin salgısını artıran alışkanlıklardan kısa bir süreliğine uzak durarak beynin doğal dengeye dönmesine yardımcı olmayı amaçlar. Bu yöntem, sürekli uyarıcıların etkisini azaltarak kişinin daha dengeli ve sağlıklı bir yaşam sürmesine katkıda bulunur.

Klinik Psikolog Tuğçe Turanlar

Yule Psikoloji

Kaynaklar

  • Volkow, N. D., & Morales, M. (2015). The Brain on Drugs: From Reward to Addiction. Cell, 162(4), 712-725.
  • Hyman, S. E., Malenka, R. C., & Nestler, E. J. (2006). Neural mechanisms of addiction: The role of reward-related learning and memory. Annual Review of Neuroscience, 29, 565-598.

Daha Fazla Bilgi İçin Öneriler

Kitaplar

  1. “Beyin: Senin Hikayen” – David Eagleman
    • Bu kitap, beynimizin nasıl çalıştığını anlamak için harika bir başlangıçtır.
  2. “Beyindeki Hayaletler” – V.S. Ramachandran
    • Bu kitap, nöroloji alanında önemli keşifleri ve dopamin gibi nörotransmitterlerin beyin fonksiyonlarındaki etkilerini keşfetmek isteyenler için.
Bağımlılık Dopamin Nörobilim
Önceki
Sonraki

İlgili Makaleler

Methamphetamine and Its Effects on the Brain
Methamphetamine and Its Effects on the Brain
29 Ağustos 2023

Methamphetamine Methamphetamine is a stimulant substance that affects the...

Devamı
Dopamin Nedir
Dopamin Nedir
18 Haziran 2024

Dopamin, beynimizdeki sinir hücreleri arasında sinyaller taşıyan önemli...

Devamı
Dopamin ve Serotonin İlişkisi
Dopamin ve Serotonin İlişkisi
18 Haziran 2024

Dopamin ve Serotonin İlişkisi Dopamin ve serotonin gibi nörotransmitterler,...

Devamı
Borderline (Sınırda) Kişilik Bozukluğu
Borderline (Sınırda) Kişilik Bozukluğu
17 Ocak 2023

Borderline (Sınırda) Kişilik Bozukluğu olan kişiler: Yoğun ruh hali değişimleri...

Devamı

Instagram

yulepsikoloji

🌷Bağımlı ilişkilerde kişisel sınırların 🌷Bağımlı ilişkilerde kişisel sınırların silikleşmesi, bireyselliğin kaybolmasına ve ilişkide kimlik karmaşasına yol açabilir. 

Kişi, kendi ihtiyaçlarını ve duygularını arka plana atarak partnerini memnun etmeye öncelik verir; çoğu zaman kendi isteklerini açıkça ifade etmekte zorlanır. 

Sınırların net olmaması, ilk başta huzurlu gibi görünse de, uzun vadede kişinin tükenmesine ve içten içe kırgınlık ve öfke biriktirmesine neden olur. 

Bu süreçte kişi kendi kimliğini kaybedebilir, özgüveni azalır ve ilişkide boğulmuş hissedebilir. 

Araştırmalar, bağımlı ilişkilerde insanların kendilerini ayrı bir kimlik olarak ifade etmekte zorlandığını göstermektedir. 

Sonuç olarak, ilişki sağlıksız bir döngüye dönüşür; bu durum hem ruh sağlığını hem de iletişimi olumsuz etkiler ❤️‍🩹

Klinik Psikolog Tuğçe Turanlar

#psikoloji
“Dünya göründüğü gibi değil, onu anladığın gibidir.”
— Yann Martel, Pi’nin Yaşamı

🎩🐇✨Bu yüzden arada bir vintage dükkana gitmek fena fikir olmayabilir.
Narsisizmin temelleri çoğu zaman ailede ve çocu Narsisizmin temelleri çoğu zaman ailede ve çocuklukta atılır. Anne-baba tutumları, çocuklukta yaşanan duygusal deneyimler ve ilişkiler, ileride kişiliğimizin şekillenmesinde etkili olur. 

Ancak, herkesin bir miktar kendine değer verme, onay bekleme ya da hassasiyet gösterme ihtiyacı olabilir. Bu özellikler, narsisizm olarak tanımlanan patolojik düzeye ulaşmadıkça normaldir ve insan olmanın bir parçasıdır.

Narsisistik özellikler, ancak kişinin ilişkilerini, işlevselliğini veya yaşam kalitesini belirgin şekilde olumsuz etkilediğinde bir sorun haline gelir. 

Bu noktada geçmiş yaşantılarını gözden geçirmek ve kendini anlamaya çalışmak faydalı olabilir. Her insanın yaşamında zorlayıcı aile dinamikleri veya duygusal ihtiyaçlar olabilir; bu durum seni veya çevrendekileri “narsist” yapmaz. Önemli olan, kendinle ve başkalarıyla daha sağlıklı ilişkiler kurabilmek için farkındalık geliştirmektir.

Değişim ve gelişim mümkündür. Hiçbirimiz kusursuz değiliz; önemli olan kendi yolculuğunu farkındalıkla sürdürebilmektir ❤️

Klinik Psikolog Tuğçe Turanlar

#psikoloji
Hepimizin içinde, çoğu zaman farkında olmadığımız, görmekten ya da kabul etmekten kaçındığımız duygular, düşünceler ve yönler vardır. 

Jung’un “gölge benlik” adını verdiği bu kısım; öfke, kıskançlık, yetersizlik, utanç ya da başkalarını yargılama gibi kabul etmekte zorlandığımız duyguları içerir. Gölgeyle yüzleşmek, kendimizi yargılamadan, bu yönlerimizi anlamaya ve kabule yaklaşmak demektir. 

Kendi gölgemizi tanımak, içsel çatışmalarımızı çözmemize ve daha bütün bir yaşam sürmemize yardımcı olur 🌷

Klinik Psikolog Tuğçe Turanlar

Bu konuyla ilgili kitap önerileri:

Gölgene Sahip Çık - Robert A. Johnson 
İnsan ve Sembolleri - Jung

#psikoloji
❤️‍🩹 Kuşaklararası travma aktarımı, b ❤️‍🩹 Kuşaklararası travma aktarımı, bir nesilde yaşanan acı, korku veya stresin sonraki kuşaklara aktarılması anlamına gelir. Ailede işlenemeyen ya da bastırılan duygular, çoğu zaman farkında olmadan çocuklara ve torunlara geçer.

Bilimsel araştırmalar, bu aktarımın hem psikolojik hem de biyolojik yollarla gerçekleşebildiğini gösteriyor. Yani travmanın etkisi, sadece duygu ve davranışlarımızda değil, genlerimizde de iz bırakabiliyor.

Çok kafa karıştırıcı olmasın diye yazdığım makalenin bir kısmını burada paylaştım. Konunun daha detaylı açıklamasını okumak isterseniz websitemde bulabilirsiniz 🌷

www.tugceturanlar.com

Kuşaklararası Travma Aktarımı

#psikoloji
🌷Toksik ilişkilerde sınır koymak çoğu zama 🌷Toksik ilişkilerde sınır koymak çoğu zaman imkânsız gibi hissedilebilir. Özellikle onaylanma ihtiyacı, suçluluk duygusu ya da yalnız kalma korkusu bu adımı atmayı zorlaştırır. 

Birçok insan, çocukluğundan itibaren “hayır” demenin bencilce olduğu yönünde mesajlar aldığı için, kendi ihtiyaçlarını ön plana koyduğunda suçluluk hisseder. Özellikle toksik ilişkilerde, karşı tarafın tepkilerinden korkmak ya da onu kaybetme endişesiyle kişi, kendi sınırlarını belirlemekte zorlanır. 

Aynı zamanda, sevilmek ve kabul görmek için kendinden sürekli ödün vermek, zamanla kişinin kendine yabancılaşmasına ve özgüveninin azalmasına neden olur. 

Oysa “hayır” diyebilmek, kendini korumak ve kendi ihtiyaçlarını önceliklendirmek bencillik değil, sağlıklı bir özsaygı göstergesidir. 

Sınır koymak, karşı tarafı reddetmek ya da cezalandırmak anlamına gelmez; aksine, hem kendine hem de karşındaki kişiye değer vermenin en sağlıklı yoludur. 

Klinik Psikolog Tuğçe Turanlar

#psikoloji #ilişkiler
🌷 Bazı davranışlarımızın, dış dünyada 🌷 Bazı davranışlarımızın, dış dünyada olup bitenleri etkileyebileceğine inanırız. Mantıksız olduğunu bilsek de. 

Örneğin bir mesajı zamanında almazsak kötü bir şey olacağından korkmak ya da uğurlu bir objeye tutunmak… Psikolojide bu düşünce biçimine büyüsel düşünce denir. 

Piaget’ye göre bu düşünce biçimi özellikle çocuklukta yaygındır. Çünkü çocuk, dünya üzerindeki kontrolünü sınırlı hisseder. 

Jean Piaget’nin ifadesiyle:
“Çocuk için düşünce, gerçekliğin yerine geçer.”

(Piaget, J. (1929). The Child’s Conception of the World).

Yetişkin olduğumuzda bile bu düşünce biçimini sürdürebiliriz. Çünkü belirsizlik karşısında zihin, içsel güvenlik yaratacak sembolik dayanaklara ihtiyaç duyar. Bu, aslında içimizdeki çocuğun hâlâ kendini güvende hissetmeye çalışmasından başka bir şey değildir 🌷

Klinik Psikolog Tuğçe Turanlar

#psikoloji
Kütüphanemde bana eşlik etmiş olan bu değerli Kütüphanemde bana eşlik etmiş olan bu değerli kitapları, artık başka zihinlere ve kalplere ulaşabilmesi için paylaşmak istiyorum.

Her ay bir psikoloji kitabını hediye edeceğim. Belki bir cümlesi, bir fikri, bir sayfası size de eşlik eder ❤️

📖 Bu ayın kitabı: Kaygının Anlamı – Rollo May

“Kaygı, içsel bir çağrıdır; bizi yüzleşmeye, büyümeye ve sorumluluk almaya davet eder.”

Çekilişe katılmak için:

✅ Gönderiyi beğenmeniz
✅ Yorumlara iki arkadaşınızı etiketlemeniz
✅ Yule Psikoloji sayfasını takip etmeniz yeterli

📅 Son katılım: 27 Mayıs Salı

#psikoloji #kitap
Narsistik ilişkileri çözümleme atölyesi 🌷 Narsistik ilişkileri çözümleme atölyesi 🌷 narsistik partnerle kurulan ilişki dinamiklerini ve bu ilişkilerde ortaya çıkan travma bağını anlamak isteyenler için hazırlandı. Atölyede, sağlıksız ilişki döngülerinin arka planındaki psikolojik mekanizmaları, duygusal bağımlılığı ve bu tür ilişkilerden kopmakta yaşanan zorlukları birlikte inceleyeceğiz. 

🌷 Katılımcılar, narsistik ilişkilerin nasıl işlediğini daha iyi kavrayarak, kendi ilişkilerini sorgulama ve daha sağlıklı bağlar kurma yolunda önemli bir farkındalık kazanacaklar.

📅 Tarih: 2 Haziran Pazartesi
⏰ Saat: 21.00 – 22.30
💻 Platform: Google Meet – Online

Detaylı bilgi için DM’den ya da WhatsApp üzerinden ulaşabilirsiniz.

📱 0532 053 3992 (WhatsApp)

Görüşmek üzere 💛

Klinik Psikolog Tuğçe Turanlar

** Kontenjan dolmuştur. Sonraki eğitimde görüşmek üzere ❤️

#psikoloji #ilişkiler
🌷 Yetersiz annelik görmüş kişiler, içlerin 🌷 Yetersiz annelik görmüş kişiler, içlerinde güçlü bir sevgi açlığı taşısalar bile yakın ilişkilerde rahat edemezler. Sevgi almaya duydukları özlem, genellikle içlerindeki güvensizlik ve koruyucu duvarlarla engellenir. Geçmişte ihtiyaçlarının karşılanmamış olması, birinin onlar için gerçekten var olacağına inanmalarını zorlaştırır. 

Bazıları sevgiyi hak etmediğini düşünürken, daha bağımlı kişiler partnerlerine yapışır, onları boğar ve aradıkları kusursuz sevgiyi bulamayınca öfkeyle karşılık verir. Bu öfke, ilişkiyi zedeler ve eski terk edilme yaralarını tekrar canlandırır.

Klinik Psikolog Tuğçe Turanlar

#psikoloji #anne
🩵 “Farkında olmak, tam da burada, şimdide o 🩵 “Farkında olmak, tam da burada, şimdide olmak demektir; şimdiki zamanda bütünüyle var olabilmek, karşımıza hangi deneyim çıkarsa kabul edebilmek, yine de deneyimin hiçbir türden görünümüne kendini kaptırmamak demektir. Farkında olmak aynı zamanda, yargılamadan veya değerlendirmeye tabi tutmadan, deneyimin farkında olmak demektir.”

Kitap: Psikoterapide Bağlanma - David J. Wallin

#psikoloji #farkındalık
❤️ İçsel çocuk arketipleri, çocuklukta gel ❤️ İçsel çocuk arketipleri, çocuklukta geliştirdiğimiz duygusal başa çıkma kalıplarını simgeler. O dönemde ihtiyaç duyduğumuz sevgi, güven ve kabulü elde etmek için öğrenilen bu stratejiler, büyüdükten sonra da davranışlarımızı şekillendirmeye devam eder. Arketipleri tanımak, hangi eğilimlerin bize fayda sağladığını hangilerinin ise sınırlarımıza zarar verdiğini ayırt etmeye imkân tanır; böylece daha bilinçli seçimler yapabiliriz.

Klinik Psikolog Tuğçe Turanlar

Kaynaklar

*LePera, N. (2021). How to Do the Work: Recognize Your Patterns, Heal from Your Past, and Create Your Self. TarcherPerigee.

*Maté, G. (2021). The Myth of Normal: Trauma, Illness & Healing. Avery.

*Schwartz, R. C. (1995). Internal Family Systems Therapy. Guilford Press.

#psikoloji
Instagram'da Takip Et

Etiketler

Bağımlılık Bireysel psikoterapi depresyon Ebeveyn EMDR EMDR Terapisi Freud Gottman Çift Terapisi Jung Kişilik Bozuklukları narsist Online EMDR Online psikolog Psikanaliz Psikodinamik Psikoterapi Rüya travma Travma Bağı Travma Sonrası Stres Bozukluğu Travma Sonrası Tepkiler Çift Terapisi Çocukluk Travmaları çocukluk çağı travmaları İlişkiler

Son Eklenenler

  • Kuşaklararası Travma Aktarımı
  • Toksik İlişkilerde Sınır Koymak Neden Zordur
  • İnsanlar Değişir mi? Romantik İlişkilerde Değişimin Rolü
  • Uzak Mesafe İlişkisi: Bağ ve Güveni Sürdürme
  • Oversharing (Aşırı Paylaşım) Nedir ve Nasıl Başa Çıkılır?
  • Travma Terapisi: Gerçek Nedir?

Yasal Uyarı

Bu internet sitesinin içeriği ve uygulamaları, sadece bilgilendirme ve eğitim amaçlı olup, herhangi bir şekilde tıbbi öneri verme veya herhangi bir danışan sağlama amacı ile oluşturulmamıştır. Sitemizde yer alan alıntı ve görüşler açıkça belirtilmediği takdirde resmi görüşlerini yansıtmamaktadır. Yazılı izin alınmaksızın kaynak gösterilerek dahi kullanılamaz