
EMDR Terapisi Nedir
“EMDR Terapisi, danışanın rahatsızlık veren geçmiş yaşantısının, bugüne etki etmeyecek hale getirilmesine yardımcı olur.”
EMDR – Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme
EMDR, Shapiro’nun 1987 yılında spontane göz hareketlerinin, olumsuz ve rahatsız edici düşüncelerin yoğunluğunu azalttığını keşfetmesiyle geliştirilen bir psikoterapi yaklaşımıdır.
Travmatik anı, duygu ve beden duyumu ile işlenmemiş bir şekilde fizyolojik olarak depolanır. İşlenmemiş bu anı, tetikleyici bir olay karşısında olumsuz duygular ve düşüncelerle kendini göstermeye devam eder.
“Yaşanan bir olay, bir kişide travma sonrası stres bozukluğuna neden olurken, diğer bir kişide aynı etkiye neden olmamaktadır. Bunun sebebi genetik farklılıklarımızdır.”
Emdr danışanlarının birçoğu ilk seanstan itibaren kendilerine rahatsızlık veren görüntülerin eskisi kadar canlı olmadığını söyler. Beden duyumları rahatlar ve olumsuz duyguları azalır. Artık eskisi kadar rahatsız hissetmezler. Travmatik anının anlamı değişmiştir.
Adaptif Doğal İçsel Bilgi İşleme Sistemi
Tüm insalarda var olduğu düşünülen adaptif doğal içsel bilgi işleme sistemi, olumsuz yaşantı anılarını işleyerek belleğe dahil eder. Bu içsel bilgi sistemi engellendiğinde, olumsuz yaşantı anıları uygun bir şekilde işlenmeyerek, kendi nöral ağları içerisinde saklanır ve kendi zamanı içinde donar. Bu nedenle işlevsel bilgileri barındıran diğer hafıza ağıyla bağlantı kurulamadığı için psikopatoloji ortaya çıkar (Shapiro, 2016).
EMDR terapisinin hedefi, doğal içsel bilgi işleme sisteminin etkinleştirilmesiyle, işlevsel olmayan biçimde saklanmış deneyimlere ve anılara ulaşarak onları adaptif bir şekilde yeniden dönüştürüp psikolojik semptomların azaltılmasını/ortadan kaldırılmasını sağlamaktır (Shapiro ve Laliotis, 2011).
“İki yönlü göz hareketi veya beynin her iki hemisferini de uyaran diğer iki yönlü uyarımlar, anıyla ilgili görüntülerin canlılığının kaybolmasına neden olur.”
EMDR süreci; olumsuz duyguların yerine olumlu duyguların geldiği, bedensel duyum/davranışların değiştiği, tüm bunların sonucunda da yeni bir benlik algısı ve içgörünün ortaya çıktığı karmaşık bir süreç olarak görülür (Shapiro, 2007).
Travma, hiç yaşanmamış hale getirilemez ya da tamamen silinemez. Sadece acı veren rahatsızlık ortadan kalkar ve bu rahatsızlığa karşı duyarsızlık gelişir. Yaşananlar daha sağlıklı bir şekilde değerlendirilir.
“EMDR, Limbik Sistem ve Amigdala’ya etki eder.”
EMDR’da bulunan ögeler:
1- Resim (İmge)
EMDR işlemi sırasında, danışandan rahatsız edici bir olay ya da anıyı düşünmesi ve olayı en iyi şekilde temsil eden, olayın en rahatsız edici kısmına ilişkin bir resme odaklanması istenir. Bu imgenin net olması önemlidir.
2- Olumsuz Biliş
Travmatik yaşantılar, bireylerde kendileriyle ilgili olumsuz inanışlara sebep olabilir.
EMDR’da, danışandan belirttiği imge ile birlikte, kendisiyle ilgili olumsuz bir bilişi “ben cümlesi” ile ifade etmesi istenir.
Eğer danışan olumsuz bilişi belirleyemiyorsa, terapist olumsuz biliş örneklerini danışana liste şeklinde sunar ve danışandan birini seçmesini ister.
3- Olumlu Biliş
Olumlu biliş, danışanın kendisi ile ilgili hissetmeyi arzuladığı olumlu inançtır. Olumsuz bilişin tam tersidir. Şimdi geçerli değildir ancak travmatik yaşantı kişi üzerindeki etkisini yitirdiğinde olumlu inanç geçerli olacaktır.
“Hedeflenen olumlu inancın “İnanç Geçerlik Ölçeği” üzerinden 1-7 arasında derecelendirilmesi istenir.”
Olumlu bilişi seçerken imkansız bir olumlu biliş hedeflenmemelidir. “O bana aşık olacak” şeklinde bir olumlu biliş mümkün değildir. Başkalarının düşüncelerini değiştirmek gerçekçi bir hedef değildir.
4- Duygular
Danışana, travmaya ait imgeye ve olumsuz bilişe odaklandığında “şu an ne hissettiği sorulur”.
EMDR’da, danışandan anının resmini ve olumsuz inancını aklında tutarken hissettiği duyguları söylemesi ve Öznel Rahatsızlık Düzeyi Ölçeği (Subjective Units of Disturbance Scale- SUD) üzerinden rahatsız edici duyguları 0 ile 10 arasında derecelendirmesi istenir.
5- Beden Duyumları
EMDR’ın, en önemli ögelerinden biri de beden duyumlarının belirlenmesidir. Beden duyumları rahatsız etmeyene kadar işlemlemeye devam edilir.
“Travmaların beden kaydı da vardır.“
EMDR oturumu, beden taraması yapılarak tamamlanır.
“Göz hareketleri ve diğer iki yönlü uyarımlar ile beynin her iki hemisferi sıra ile uyarılmış olur.”
EMDR Terapisinin Hedefi
Geçmiş anıları işlemleme
Tetikleyicilere karşı duyarsızlaştırma
Bireyin, gelecekte karşılaşılabileceği sorunlara karşı; bireye yeni bir anlam, bakış açısı ve başa çıkma becerileri kazandırma
EMDR Terapisi Nasıl Yapılır
EMDR Yönteminin Sekiz Protokolü
1.Aşama: Danışan geçmişi
Bu aşama, giriş ve değerlendirme aşamasıdır. Danışanın öyküsü alınır.
2.Aşama: Hazırlık
Terapötik ilişkinin kurulduğu,
Danışana EMDR süreci, aşamaları ve etkilerinin açıklandığı,
Göz hareketleri, dokunsal vuruşlar veya işitsel uyarım denemesinin yapıldığı,
Güvenli yer ve gerçekçi beklentilerin belirlendiği aşamadır.
3.Aşama: Değerlendirme
Hedefin ayrıntılı ve net bir şekilde tanımlandığı,
Anı belirlendikten sonra, onu en iyi biçimde temsil eden resmin danışan tarafından seçildiği,
İşlevsel olmayan olumsuz inancın (Ben değersizim, ben sevilmeyi hak etmiyorum vb.) seçildiği
Olumsuz inancın ardından olumlu inancın (Ben değerliyim, ben sevilebilirim vb.) belirlendiği aşamadır.
4.Aşama: Duyarsızlaştırma
Seçilen anının SUD seviyesini düşürülmesi amaçlanır. Danışan; seçilen resme, olumsuz bilişe, duygulara ve bedeninde hissettiği duyumlara odaklanır. Terapist ise eş zamanlı olarak çift yönlü uyarım yapar.
5.Aşama: Yerleştirme
Bu aşamada, hedeflenen olumlu inanç üzerinde işlemleme yapılır.
6. Aşama: Beden Tarama
Olumlu inanç yerleştirildikten sonra, danışandan, olumlu inancı ve hedeflenen anıyı aynı anda aklında tutması ve bedenini yukarıdan aşağıya herhangi bir rahatsızlık var mı diye taraması istenir.
7.Aşama: Kapanış
Danışandan, seanslar arasında yeni düşünceleri, anıları, bedensel duyumları hatırladığında bunları not etmesi ve başa çıkma becerisi ile kendini kontrol yöntemlerini kullanması istenir.
8.Aşama: Yeniden Değerlendirme
Son seanstan bu yana neler olduğuna bakılarak hedef anı ve süreç yeniden değerlendirilir.
“EMDR terapisi; göz hareketleri, işitsel uyarım veya ritmik vuruşlar kullanarak travmatik bir anının beyindeki depolanma şeklini değiştirir.”
“EMDR’ın nasıl çalıştığını anlamak üzerine yapılan çalışmalar devam etmektedir.”
“EMDR, Amerikan Psikiyatri Birliği, Uluslararası Travmatik Stres Çalışmaları Birliği ve Dünya Sağlık Örgütü gibi birçok kuruluş tarafından etkili bulunmaktadır.”
EMDR Terapisinin Diğer Terapilerden Farkı Nedir?
EMDR, diğer terapilerden farklı olarak doğrudan anıya odaklanır; bu anının beyinde depolanma biçimini değiştirerek semptomları azaltmayı ve ortadan kaldırmayı amaçlar.
EMDR Hangi Durumlarda Kullanılır?
Anksiyete, Panik Atak, Doğal Afetler, Savaş Stresi, Fobi, Travma, Yas, Performans Kaygısı, Depresyon, Bipolar Bozukluk, Yeme Bozuklukları, TSSB, Alkol ve Madde Bağımlılığı, Cinsel İstismar, Dissosiyasyon, Özgüven sorunları, Ağrı Rahatsızlıkları, Kişilik Bozuklukları, Takıntılar gibi birçok durumda kullanılmaktadır.
EMDR terapisi eğitimli bir EMDR terapisti olmadan yapılabilir mi?
EMDR terapisi, bir ruh sağlığı müdahalesi olduğu için lisanslı ruh sağlığı uzmanları tarafından yapılmalıdır.
“EMDR terapisinin tek başına uygulanması mümkün değildir.”
EMDR Terapisi Ne Kadar Sürer?
EMDR terapi seansı 60-90 dakika sürer.
EMDR terapisi, konuşma terapisine dahil edilerek, ayrı bir terapistle ek terapi olarak veya tek başına bir tedavi yöntemi olarak kullanılabilir.
Travmatik bir deneyimi işlemek için bir veya birkaç seans gerekebilir.
EMDR tedavi süresi danışanın geçmişine ve travmatik deneyimlerine bağlı olarak değişmektedir.
EMDR terapisi diğer terapi türlerinden daha hızlı sonuç verse de terapinin amacı hızlı olmak değildir. Her danışanın farklı bir ihtiyacı vardır. Bir danışanda özgüven oluşturmak haftalarca sürebilirken diğer danışanda ilk aşamalar hızlıca tamamlanabilir fakat başka sorunlar ortaya çıkabilir.
Klinik Psikolog Tuğçe Turanlar
Kaynaklar
Shapiro, S. (2016). EMDR: Göz hareketleri ile duyarsızlaştırma ve yeniden işleme temel prensipler, protokoller ve prosedürler, (M. Şahzade, ve I. Sansoy, çev.) İstanbul: Okyanus Yayınları.
Duman, R. N. , Bayram, S. & Demirtaş, B. (2018). EMDR: Olgu Sunumları . Türkiye Bütüncül Psikoterapi Dergisi , 1 (1) , 142-164 . Retrieved from https://dergipark.org.tr/en/pub/bpd/issue/31051/372905
Akkuş, K. ve Durna, G. (2021). Göz hareketleriyle duyarsızlaştırma ve yeniden işleme (EMDR) terapisi ve uzun dönemli etkileri. Nesne, 9(19), 176-189. DOI: 10.7816/nesne-09-19-13
Devamı
Klinik Psikolog Tuğçe Turanlar
Klinik Psikolog Tuğçe Turanlar
Burslu okuduğu Bahçeşehir Üniversitesi Psikoloji Bölümünden (İngilizce) onur derecesi ile bir sene erken mezun olan Tuğçe Turanlar, Klinik Psikoloji alanında uzmanlığını “Travmatik yaşantının affedicilik ve anlam arayışına etkisi; kişilik özellikleri ve romantik ilişkiler açısından incelenmesi” çalışması ile tamamlamış olup ikinci uzmanlığının İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü Sosyal Bilimler bölümünde tez aşamasındadır.
2016 yılında 450 saatlik (300 saat teori, 30 saat süpervizyon, 120 saat uygulama) İstanbul Üniversitesi Aile Danışmanlığı sertifika programını ve süpervizyon sürecini tamamladı.
Kuramsal ve test eğitimlerini Rorschach ve Projektif testler derneği, İstanbul Psikanaliz Eğitim, Araştırma ve Geliştirme Derneği, Psike İstanbul gibi kurumlardan almıştır ve almaya devam etmektedir.
Tuğçe Turanlar Tubitak Bursu ile Doç. Dr. Neylan Ziyalar ve Doç. Dr. Mine Özaşçılar danışmanlığında yürütülen devlet destekli projelerde yer almıştır. Prof. Dr. Metehan Irak’ın kurmuş olduğu, Beyin ve Biliş Araştırmaları Laboratuvarında yarı zamanlı olarak 2 yıl çalışmıştır.
Çeşitli istismar türlerine maruz kalan kadın ve dezavantajlı çocuklar ile psikolojik müdahale teknikleri ile destekleyici çalışmalar yapmıştır. Psikolojik Danışmanlık Merkezleri ve Özel Kliniklerde çocuk, yetişkin ve ailelere yönelik online/yüz yüze psikolojik destek vermeye devam etmektedir.
Yaklaşık 10 yıldır çocuk, ergen, aile ve bireylerle Psikodinamik yönelimli çalışmaktadır. Eklektik olarak faydalandığı terapi yaklaşımları ise; Kişilerarası psikoterapi, Çözüm Odaklı Yaklaşım, Duygu Odaklı Terapi, Şema Terapi, İmago Çift Terapisi, Kabul ve Kararlılık Terapisi, EMDR.
Çocuklarla olan çalışmalarında ise Oyun Terapileri Derneğinden aldığı Çocuk Merkezli Oyun Terapisini uygulamaktadır.
Uzmanlık Alanları
Depresyon, Yeme Bozuklukları, Bağlanma Sorunları, Anksiyete Bozuklukları, Bipolar Bozukluk, Travma Sonrası Stres Bozukluğu, Obsesif Kompulsif Bozukluk, Bağımlılık, Aile içi Şiddet, İlişki Sorunları , İş hayatındaki sorunlar, Çocukluk Çağı Travmaları, travmatik yaşam deneyimleri, yas ve kayıp, Ebeveyn Danışmanlığı, Sınav Kaygısı, Davranış Problemleri, , Ergenlik Sorunları, Boşanma Süreci sonrası çocuklarda uyum, özellikle çalıştığı alanlar içerisindedir.
MMPI, Rorschach ve TAT, Öktem Sözel Bellek Süreçleri Testi, Beier Cümle Tamamlama Testi, , YALE–BROWN Obsesyon Kompulsiyon Ölçeği, SCL-90-R Testi, Çocuklarda Tematik Algı Testi (C.A.T), Çocuk Resimleri Analizi, Louissa Duss Psikanallitik Hikayeler Testi, Çocuk Gelişim Testleri (Ankara Gelişim Tarama Envanteri, Metropolitan Okul Olgunluğu Testi, Gesell Gelişim Figürleri Testi, Goodenough Harris Bir İnsan Çiz Testi) Çocuk Dikkat Testleri (Frostig Gelişimsel Görsel Algı Testi, Benton Görsel Bellek Testi, D2 Dikkat Testi, Frankfurter Dikkat Testi, Dikkat Testi, Bender- Gestalt Görsel Motor Algı Testi), Çocuk Performans Testleri (Catell Zeka Testi, Kent Egy Zeka Testi, Porteus Labirentleri Testi) ve daha birçok klinik ölçek ve envanterlerini uygulayabilmektedir.
(Klinik Psikolog Meslek Ünvanı Sağlık Bakanlığı Tarafından Tescillenmiştir.)
Sertifikalar ve Seminerler
Emre Konuk-DBE (Davranış Bilimleri Enstitüsü) – EMDR I. Düzey Eğitimi
Asena Yurtsever Enstitü AY – EMDR II. Düzey Eğitimi
Prof. Dr. Doğan Şahin – Dinamik Psikoterapi Eğitimi
Psikodinamik Terapiler Merkezi- Psikodinamik Terapiler: Teori ve Uygulama
İstanbul Psikanaliz Derneği “Çocuk Psikanalizi Günleri – Annelik Halleri”
Psikanalist Talat Parman “Ergenlikte Yas ve Melankoli”
PSİKE İstanbul “Yeniden Psikanaliz Tartışmaları – İlk Görüşme: Psikanalizle Tanışma”
İstanbul Psikanaliz Derneği Ve PSİKE İstanbul “Yeniden Psikanaliz Tartışmaları – Düşler ve Düşlemler”
Psike İstanbul “Psikanalize Giriş Seminerleri”
Rorschach ve Projektif Testler Derneği “Rorschach Testi ve TAT Eğitimi” (2 yıl)
Prof. Dr. Doğan Şahin “Borderline Kişilik Örgütlenmesinin Epidemiyolojisi ve Terapötik Yaklaşım”
İstanbul Üniversitesi “Aile Danışmanlığı Sertifika Programı”
Nevin Dölek “Kısa Süreli Çözüm Odaklı Terapi Eğitimi”
Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derneği “Terapötik Kartlar Eğitimi”
Oyun Terapileri Derneği “Çocuk Merkezli Oyun Terapisi Eğitimi”
Yeşilay “Pandemi ve Sonrasında Okul Fobisi ve Davranışsal Bağımlılıklarla Mücadele Eğitim Programı”
Yeşilay “Uyuşturucu Bağımlılığı ile Mücadele Günü – İyileşmek Mümkün”
Marmara Üniversitesi “Pedagojik Formasyon Sertifikası”
Dr. Ben Furman “Çocuk ve Ergenlerde Kısa Süreli Çözüm Odaklı Terapi”
Prof. Dr. Hakan Türkçapar “ Bilişsel Davranışçı Terapi Üzerine Söyleyişi”
Dr. Öğretim Üyesi Özlem Haskan Avcı “Ergenlerde Psikolojik Danışma Becerileri ve Vaka Formülasyonu”
Doç. Dr. Elif Çelebi “Diyalektik Davranışçı Terapi”
Doç. Dr. Itır Tarı Cömert “Bilişsel Davranışçı Terapi Nedir Ne Değildir”
Dr. Klinik Psikolog Olcay Güner “Sanat Terapisi Üzerine Söyleyişi”
Doç. Dr. Itır Tarı Cömert “BDT Vaka Analizleri”
Prof. Dr. Hanna Nita Scherler “Gestalt Terapi Üzerine Söyleyişi”
Doç. Dr. Itır Tarı Cömert “Bilişsel Davranışçı Terapi Teknikleri”
ODTU-Bilgeiş “Zor İnsanlarla Başa Çıkma”
Psikoloji Enstitüsü “Çocuk Değerlendirme Testleri Uygulayıcı Eğitimi”
Devamı

Psikoterapi Tarihi ve Terapi Yaklaşımları
Bireysel Psikoterapi Tarihi
“Psikoterapi” terimi, Yunanca ruh ve şifa sözcüklerinden gelmektedir.
Yunanlılar ruh sağlığı sorunları olan insanlarla konuşurken cesaret verici kelimeler kullanmanın olumlu etkilerini fark ettiler. Ancak, ruh sağlığı hakkında birçok yanlış inanışa da sahiplerdi. Mesela; sadece kadınların histeri yaşadığını düşündüler. Ayrıca banyo yapmanın depresyon için etkili bir tedavi yöntemi olduğuna inandılar.
Ağır ruh sağlığı sorunlarının tedavisi 18. yüzyılda reformcular daha iyi koşullar için çalışana kadar insanlık dışıydı. 1773’te Kuzey Amerika’da ilk ruh sağlığı hastanesi kuruldu. Ancak insanlık dışı “tedaviler” uygulanmaya devam ediyordu. 19. yüzyılın sonlarına doğru Batı Avrupa’da modern psikoterapi gelişti. Bu sürede Wilhelm Wundt, Almanya Leipzig’de 1879 yılında ilk psikoloji laboratuvarını kurarak deneysel psikolojinin adımlarını attı.
20. yüzyılda birçok terapötik teknik gelişti. Bu teknikler, büyük ölçüde zamanın popüler düşünce okullarından ilham aldı. Bu düşünce okullarından bazıları psikanalitik, davranışçı ve bilişsel yaklaşımı içermekteydi.
21. yüzyılda, farkındalık ve nörobiyoloji gibi çeşitli alanları birleştiren tedavi yaklaşımları ortaya çıktı. Birçok yaklaşım, tedavi gören kişilerin endişelerini belirlemelerine, kişisel gelişimlerini desteklemelerine ve sağlıklı başa çıkma becerileri geliştirmelerine yardımcı olmaya odaklanmaktadır.
Psikoterapi Yaklaşımları
Psikodinamik terapi: Danışanın yaşam öyküsünü, kendisine, geçmişine, bugününe ve geleceğine ilişkin resmini yeniden yazmasını kolaylaştıran dinamik psikoterapi, bireyin deneyiminin derinliğini ele alan bir terapi yöntemidir.
Kişilerarası psikoterapi (IPT): Danışanların sıkıntılarını hafifletmeyi ve kişilerarası ilişkilerini geliştirmeyi hedefleyen, kısa süreli, bağlanma modelini temel alan zaman sınırlı bir psikoterapi yöntemidir. Öncelikli olarak; depresif bozukluklar, duygudurum bozuklukları, hamilelik ve sonrası depresyonu, yeme bozuklukları, anksiyete bozuklukları olmak üzere birçok ruhsal bozuklukta uygulanabilir.
Çözüm Odaklı Yaklaşım: Çözüm Odaklı Kısa Terapi olarak da adlandırılan bu yaklaşım biçimi, geleneksel konuşma terapilerinin yaptığı gibi soruna odaklanmak yerine çözümlere ve kişinin güçlü yönleri keşfetmeye odaklanır.
Bilişsel davranışçı terapi (CBT); İnsanların davranış ve duygular üzerinde olumsuz etkisi olan yıkıcı veya rahatsız edici düşünce kalıplarını nasıl tanımlayacaklarını ve değiştireceklerini öğrenmelerine yardımcı olan bir tür psikoterapötik tedavidir.
Diyalektik davranış terapisi (DBT): Temel hedefleri; anı yaşamayı öğretmek, stresle başa çıkmanın sağlıklı yollarını geliştirmek, duyguları düzenlemek ve diğerleriyle ilişkileri geliştirmektir. DDT başlangıçta sınırda kişilik bozukluğunu (SKB) tedavi etmek için düşünülmüştü, ancak daha sonra diğer ruhsal sorunları tedavi etmek için de kullanılmıştır. Duygusal düzenlemede zorluk çeken veya kendine zarar veren davranışlar (yeme bozuklukları ve madde kullanım bozuklukları gibi) sergileyen kişilere yardımcı olabilir. Bu tür terapi bazen travma sonrası stres bozukluğunu (TSSB) tedavi etmek için de kullanılabilir.
Kabul ve Kararlılık terapisi (ACT): Bireylerin psikolojik esneklik geliştirirken kişisel değerleriyle tutarlı biçimde yaşamalarına yardımcı olmak için farkındalık becerilerini nasıl kullanacaklarını öğretir.
Terapistler bir kişinin ihtiyaçlarını ele alırken farklı yaklaşımların tekniklerinden de faydalanabilir.
Klinik Psikolog Tuğçe Turanlar
Kaynaklar:
https://www.psychologytoday.com/us
https://positivepsychology.com/
https://contextualscience.org/act
Devamı
İlişki Danışmanlığı (Terapisi) Nedir
İlişki Danışmanlığı
İlişki Danışmanlığı eşlerin birbirleri hakkında daha fazla bilgi edinmelerine ve sağlıklı problem çözme becerileri kazanmalarına yardımcı olmaktadır. Danışman, ilk birkaç görüşme sırasında her iki partnerle birlikte veya bireysel olarak görüşebilir. Daha sonra geri bildirim verebilirler. Çift, terapistin rehberliğinde terapötik hedefler belirleyebilir ve beklentiler için bir terapi planı geliştirebilir. Çift terapisinde, olumlu sonuçlar genellikle çiftin motivasyonuna ve sürece olan bağlılığına göre değişiklik gösterir.
Seanslar ilerledikçe, her bir eş daha iyi bir dinleyici ve iletişimci olabilir. Ayrıca çiftler genellikle birbirlerini farklı biçimlerde desteklemeyi öğrenirler. Terapi seanslarında çiftler arasında çatışma yaşanması olağan bir durumdur. Etik bir ilişki danışmanı tarafsız kalacak ve taraf tutmaktan kaçınacaktır. İlişki danışmanları bazen, tedavinin standart bir parçası olarak her bir eşe ek bireysel seanslar sunabilir. İlişki danışmanlığı genellikle haftada bir yapılır. Program, çiftin hedeflerine ve her bir partnerin bireysel veya çift terapi seanslarına katılıp katılmadığına bağlı olarak değişebilir. Evlilik danışmanlığı genellikle kısa sürelidir ancak bir ilişkiyi iyileştirmek daha fazla zaman alabilir.
İlişki Danışmanlığı Kimler İçindir
Birlikte bir geçmişi olan herhangi bir çift, ilişki danışmanlığından yararlanabilir. Çiftler, ilişki sorunlarını çözmek, ilişkilerinin dinamikleri hakkında fikir edinmek, duygusal bağlarını güçlendirmek veya ilişkilerini dostane bir şekilde sona erdirmek için danışmanlık arayabilirler. Evlenmek üzere nişanlı olan bireyler de evlilik öncesi danışmanlık hizmeti alabilir.
İlişki Danışmanlığı Ne Zaman Önerilir
Çiftlerin birçoğu genellikle ilişkilerinin bir noktasında gerginlik veya çatışma yaşadığından, birçok kişi ne zaman çift danışmanlığı aramaları gerektiğinden emin değildir. Gerçek şu ki, çiftler aşağıdakiler de dahil olmak üzere birçok farklı nedenden dolayı ilişki danışmanlığı arayabilirler:
Güç mücadeleleri
İletişim sorunları ve çatışma
Stres, Öfke Sorunları
Madde bağımlılığı
Cinsel tatminsizlik
Mali sorunlar
Aldatma
Önemli yaşam değişikleri
Çocuk yetiştirmedeki farklı tutumları
Birçok ilişkide, sorunlar ortalama altı yıl boyunca devam edene kadar çift terapisi düşünülmez. Bu gecikme, sorunların üstesinden gelmeyi daha da zorlaştırabilir.
Sağlıklı bir ilişki içinde olan bir çift, samimiyeti artırmak veya birbirleriyle duygusal olarak bağlantı kurmanın yeni yollarını bulmak için danışmanlık isteyebilir.
Ayrılmaya karar vermiş olan çiftler, ilişkilerini saygılı bir şekilde sonlandırmak için çift danışmanlığına başvurabilirler.
Nişanlı olan kişiler de evlilik öncesi danışmanlık almayı tercih edebilirler. Bu, çiftlerin evliliklerinde zorluğa veya memnuniyetsizliğe neden olabilecek çatışma veya endişe alanlarını keşfetmelerine yardımcı olabilir.
Terapi, çiftlerin fikir farklılıklarını, kişisel değerleri ve beklentilerini tartışmasına olanak tanır. Evlilik öncesi danışmanlık, bir çiftin başlangıçta tartışmak istediği meselelerden daha fazlasını ortaya çıkarabilir. Bu, çiftlerin evlenmeden önce gerçekten uyumlu olup olmadıklarını değerlendirmelerine izin verdiği için faydalı olabilir.
Çift terapisine katılmanın faydasının olmadığı durumlar da vardır. Örneğin, aile içi şiddet ve istismar vakalarında çift terapisi yeterli olmayabilir. İstismarcı bir partnerle ilişkiyi sürdürmek kişinin güvenliğini veya hayatını tehlikeye sokabilir.
İlişki Danışmanlığı Ne Kadar Etkili
Çalışmalar, çift terapisinin ilişkiler üzerinde belirgin bir olumlu etkisi olabileceğini göstermektedir. Çift terapisi, çoğunlukla her iki partnerin de ilişkilerini geliştirmeye ve terapi planına bağlı kalmaya kararlı olduğunda etkilidir.
Eşlerden biri seanslara katılmayı reddederse veya ilişki şiddet veya istismara yol açarsa, yaklaşım çok daha az etkili olur. Çift terapisinin etkinliği, diğer partnerin değişmesini beklediklerinde de azalır. İlişkinin her bir üyesi kendi bakış açılarını ve alışkanlıklarını yansıtmaya ne kadar açık olursa, çift terapisinin o kadar etkili olması muhtemeldir.
Online İlişki Danışmanlığı Hakkında Merak Edilenler
Online İlişki Danışmanlığı birçok terapi ile benzer süreçte ilerler. Bireylerin yaşadıkları sorunlara dair deneyimlerini anlamlandırmalarına ve farklı bakış açıları kazanmalarına yardımcı olur.
Neden İlişki Danışmanlığına İhtiyaç Duyulur
En yaygın sebeplerinden bazıları; İletişim sorunları, çatışma, aldatma, uyum problemleri, yas, yaşam zorlukları ve depresyondur.
Partnerim Seansa Katılmak İstemiyor Yine de İlişki Danışmanlığı İsteyebilir miyim
Evet, bu aslında çok yaygın. Partneriniz seansa katılamasa bile uzman bir psikolog ile ilişki sorunları hakkında konuşmak size yardımcı olabilir.
İlişki Danışmanlığına Dair Yaklaşımlar
Imago ilişki terapisi: İlişkide yaşanan olumsuz algıların veya davranışların nedenlerini araştırarak çiftler arasındaki iletişimi yeniden kurmayı amaçlar.
Duygu odaklı terapi: Çiftler arasında olumlu etkileşimler yaratmaya ve çiftlerin duygusal bağlarını güçlendirmeye odaklanır.
İç Aile Sistemleri terapisi: Eşlerin birbirlerini ve ilişkilerinde var olan kalıpları daha iyi anlamalarına yardımcı olur.
Gottman Metodu: Yakınlığı, sevgiyi ve saygıyı artırır. Her bir partnerin bir birey olarak ve çiftin bir çift olarak büyümesine ve gelişmesine odaklanır.
Nasıl Daha Fazla Bilgi Edinebilirim veya Görüşme İçin Randevu Alabilirim
Online İlişki danışmanlığı hakkında daha fazla bilgi edinmek için randevu alabilirsiniz.
Klinik Psikolog Tuğçe Turanlar
Devamı

Bireysel Terapi (Bireysel Danışmanlık)
Bireysel Terapi (Bireysel Danışmanlık)
Bireysel terapi; bir ruh sağlığı uzmanının, bireyin sorunları üzerinde çalışmasına yardımcı olduğu bir psikoterapi türüdür. Terapist ile danışan arasındaki ortak bir süreçtir. Konuşma terapisi olarak da bilinir. Bireyin refahını olumsuz etkileyen semptomları iyileştirmeye veya kontrol etmeye yardımcı olur.
Terapi seansları;
Bireylere yaşanan sorunlar hakkında eğitimli bir ruh sağlığı uzmanı ile gizlilik ilkeleri dahilinde konuşma fırsatı verir
Bireylerin sorunlarla daha uygun bir şekilde başa çıkabilmesi için ihtiyacı olan yetkinlikleri onlara kazandırır.
Bu tür terapi, aile terapisi veya madde bağımlılığı danışmanlığı gibi diğer ruhsal ve davranışsal tedavi türleri ile kullanılabilir.
Terapinin ortak hedefleri, değişime ilham vermek veya yaşam kalitesini iyileştirmek olabilir. İnsanlar tek başlarına yüzleşmeleri zor olan konularda yardım için terapiye başvurabilirler.
Bireysel Terapinin Etkinliği
Terapide aktif olmaya ve iyileşmeye kararlı olmak, terapötik hedeflere ulaşmak ve olumlu bir terapötik bağı kurmak için esastır.
Terapideki bir kişi açık ve dürüst olduğunda, terapistler konuları daha iyi ele alabilir ve tedavi yaklaşımını ihtiyacı olduğu şekilde kullanabilir. Terapiye gitmek bazı günlerde zor gelebilir. Ancak her seansa katılmak, verilen ödevleri tamamlamak, sabırlı olmak ve tedavi planına bağlı kalmak sürecin olumlu ilerlemesi açısından büyük önem taşır.
Terapi Seanslarından Ne Beklenmeli?
Bireysel terapi; strese, öfkeye, üzüntüye veya çatışmaya neden olabilecek birçok durum için etkilidir. Rahat, özel bir ortamda, danışan ve bir ruh sağlığı uzmanı ile aşağıdakiler dahil (ancak bunlarla sınırlı olmamak üzere) birçok farklı önemli konuyu çalışabilir:
Düşünceleri ve duyguları ifade etme
Davranış kalıpları
Problemlerin ve çatışmaların çözümü
Güçlülükler ve zayıflıklar
Bireysel terapinin amacı; kısa süreli (acil sorunlara odaklanma) veya uzun süreli (daha karmaşık sorunları araştırmak) olabilir. Seans sayısı ve randevu sıklığı kişinin durumuna ve terapistin tavsiyelerine bağlıdır.
Bu terapinin yöntemi; söz konusu konulara, terapistin uygulamalarına ve bireyin ihtiyaçlarına bağlı olarak değişebilir.
Bireysel terapi, aşağıdaki yaygın sorunlardan herhangi birini yaşayan herkes için faydalıdır:
Aşırı Üzüntü veya öfke, Sevilen birinin ölümü, Boşanma, Madde bağımlılığı, İş yaşamındaki zorluklar, Sosyal Medya Bağımlılığı, Düşük öz güven, Düşük öz saygı, Depresyon, Aile sorunları, Yeme bozuklukları, Zorbalığa maruz kalma, Duygusal istismar, Aile içi şiddet, Bağlanma Sorunları
Haz yitimi, Çatışmalı aile ve/veya kişisel ilişkiler, Anksiyete, Stres, İlişki veya evlilik sorunları, Bağımlılık, Travma, Uykusuzluk
Bireysel Terapinin Faydaları
Bireysel terapi, birçok zihinsel, duygusal ve davranışsal sorunlar için etkili bir tedavidir. Ayrıca, zorlu yaşam durumlarıyla karşı karşıya kalan veya daha sağlıklı, daha işlevsel alışkanlıklar edinmek isteyen bireylere de yardımcı olur.
Bireysel Terapi seansları birçok fayda sağlayabilir
Kendinizi daha iyi anlayabilir
Duygularınızla nasıl başa çıkacağınızı öğrenebilir
Semptomların altında yatan nedenleri anlayabilir
Zor durumlarla başa çıkma becerileri kazanabilir
Sağlıklı kararlar verebilir
Semptomları yönetmeyi öğrenebilir
Yaşam değişikliklerine uyum sağlayabilir
Benlik saygınızı arttırabilirsiniz
“Sorunlarınız ne olursa olsun, terapi yaşamı değiştiren bir deneyim olabilir.”
Bir sorun sıkıntıya neden oluyorsa veya günlük yaşamı etkiliyorsa terapi aramanın zamanı gelmiş olabilir. Sıkıntı; olumsuz düşünceler, duygular, davranışlar ve hatta ağrı veya yorgunluk gibi bedensel bir duyum anlamına gelebilir. Terapiye gitmeden önce semptomların şiddetli hale gelmesini beklememek önemlidir. Sık sık mutsuzsanız veya yaşamınızdaki sorunlar hakkında bunalmış ve umutsuz hissediyorsanız, terapiye başvurmak sizin için en iyisi olabilir. İşe veya okula odaklanamıyorsanız, bağımlılık yaşıyorsanız veya kendinize veya bir başkasına zarar vermek istiyorsanız terapi size yardımcı olabilir.
Bazı insanlar tedaviden kaçınabilir ve bunun birçok nedeni vardır.
Bu nedenlerden bazıları şunlardır:
Ruh sağlığı tedavisiyle gelebilecek etiketlenme konusunda endişelenmek
Geçmişteki acılardan bahsederken utanma duygusu
Herhangi bir şeyin yanlış olduğunu kabul etmek istememek
Tedavideki tartışmaların gizli kalmayacağından korkma ve Mali sorunlar
Bazı terapistler ayrıca ihtiyacı olan kişilere uygun ücretli seçenekler de sunabilirler. Eğitimli bir terapist, insanların yaşam tarzı değişiklikleri yapmasına yardımcı olabilir. Terapi, insanları semptomları yönetme, stresi azaltma ve yaşam kalitelerini iyileştirme becerileriyle donatabilir.
Terapi zihinsel, duygusal, fiziksel ve davranışsal sorunları tedavi etmeye yardımcı olabilir.
Birçok ruh sağlığı uzmanı terapi sağlar. Terapistler genellikle yüksek lisans veya doktora derecesine sahiptir.
Terapist, terapinin ilk seansı genellikle bilgi toplamaya odaklanır.
Terapist ve danışan, danışanın geçmiş fiziksel, zihinsel ve duygusal sağlığı hakkında konuşurlar ve danışanı terapiye getiren sorunları tartışırlar. Bir terapistin durumu iyi anlaması birkaç seans alabilir. Ancak o zaman endişeleri giderebilir ve etkili yöntemi belirleyebilir.
Danışan, terapistin yönteminin ihtiyaçlarına uygun olup olmadığına karar vermek için ilk seansını da kullanabilir. Başarılı bir tedavi için rahat edeceğiniz bir terapist bulmak çok önemlidir. Kullanılacak terapi türü, tedavi hedefleri, seans uzunluğu ve kaç seans gerektiği hakkında konuşmak önemlidir.
Birçok terapist, danışanı konuşmanın çoğunu yapmaya teşvik eder. İlk başta, geçmiş deneyimler veya mevcut endişeler hakkında konuşmak zor olabilir. Seanslar yoğun duygular uyandırabilir. Seanslar sırasında danışan kızgın veya üzgün olabilir. Bununla birlikte, terapist seanslar ilerledikçe danışanın güven duygusunu hissetmesine ve daha rahat olmasına yardımcı olur.
Terapistler, danışanlarının terapide tartışılan konuları çözümlemelerine yardımcı olabilmek için “ev ödevi” verebilir. Tedavideki bireyler de sürecin herhangi bir noktasında soru sorabilirler. Zaman geçtikçe, terapideki insanlar daha olumlu bir ruh hali ve daha sağlıklı düşünme kalıpları geliştirebilir.
Tedavi gören kişiler terapi seansları sırasında gizlilik bekleyebilirler. Ancak, birisi kendisine veya başkalarına zarar verme tehlikesiyle karşı karşıyaysa, terapist bu gizliliği bozabilir. Birçok terapist, gizliliğin sınırlarını açıklar ve ilk terapi seansı sırasında yazılı yönergeler sağlar.
Bireysel Terapi Seansların Süresi Nedir
Bireysel terapi seansları genellikle 50 ile 60 dakika sürer. Seansların ne sıklıkta gerçekleştiği ve ne kadar sürdüğü, aşağıdakiler de dahil olmak üzere birçok faktöre bağlıdır:
Ele alınan ruhsal sağlık durumu ve ciddiyeti
Terapideki kişinin sorunu geçirdiği süre
Sorunun günlük yaşamı ne kadar etkilediği
Terapideki kişinin ne kadar hızlı iyileştiği
Mali sınırlamalar
Bazı endişeler, birkaç hafta içinde kısa süreli terapi yoluyla giderilebilir. Bununla birlikte, kronik veya daha karmaşık endişeler uzun süreli tedavi gerektirebilir. Bazen gözle görülür ilerlemenin kaydedilmesi bir yıldan fazla sürebilir.
Klinik Psikolog Tuğçe Turanlar
Randevu için iletişime geçebilirsiniz.
Devamı